(27 MART 1845 - 10 ŞUBAT 1923)
Hayatı ve Akademik Kariyeri
Prusya'nın
Lennep şehrinde (bugün Remscheid, Almanya) doğdu. Çocukluğu ve ilköğretim
yılları Hollanda'da ve İsviçre'de geçti. 1865 yılında girdiği Zürih
Politeknik'te üniversite eğitimi gördü ve 1868 yılında makine mühendisi olarak
mezun oldu. 1869 yılında Zürich Üniversitesi'nden doktorasını aldı.
Mezuniyetinin ardından 1876'da Strassburg'da, 1879'da Giessen ve 1888'de
Würzburg Üniversitelerinde fizik profesörü olarak öğretim görevi yaptı. 1900'de
Münih Üniversitesi Fizik kürsüsüne ve yeni Fizik Enstitüsünün Yöneticiliğine
getirildi.
X Işınlarını Bulması
Öğretim üyeliği görevinin yanı sıra araştırmalar da yapmaktaydı. 1885
yılında kutuplanmış bir yalıtkan hareketinin, bir akımla aynı manyetik etkileri
gösterdiğini açıkladı. 1890'lı yılların ortalarında çoğu araştırmacı gibi o da
katot ışın tüplerinde oluşan lüminesans olayını incelemekteydi. Crookes tüpü
adı verilen içi boş bir cam tüpün içine yerleştirilen iki elekroddan (anot ve
katot) oluşan bir deney düzeneği ile çalışıyordu. Katottan kopan elektronlar
anoda ulaşamadan cama çarparak, floresan adı verilen ışık parlamaları meydana
getirmekteydi. 8 Kasım 1895 günü deneyi biraz değiştirip tüpü siyah bir karton
ile kapladı ve ışık geçirgenliğini anlayabilmek için odayı karartıp deneyi
tekrarladı. Deney tüpünden 2 metre uzaklıkta baryum platinocyanite sarılı olan
kağıtta bir parlama farketti. Deneyi tekrarladı ve her defasında aynı olayı
gözlemledi. Bunu mat yüzeyden geçebilen yeni bir ışın olarak tanımladı ve
cebirde bilinmeyeni simgeleyen x harfini kullanarak x ışını ismini verdi.
23 Ocak 1896 yılında Röntgen tarafından çekilmiş bir radyografiBu buluşundan
sonra Röntgen farklı kalınlıktaki malzemelerin ışını farklı şiddette
geçirdiğini gözlemledi. Bunu anlamak için fotoğrafsal bir malzeme
kullanmaktaydı. Tarihteki ilk tıbbi x ışını radyografisi de (Röntgen filmi) yine
bu deneyleri sırasında gerçekleştirdi. Ve 28 Aralık 1895 tılında bu önemli
keşfini resmi olarak duyurdu.
Olayın fiziksel açıklaması 1912 yılına kadar net olarak açıklanamasa da, buluş
fizik ve tıp alanında büyük bir heyecan ile karşılandı. Çoğu bilim adamı bu
buluşu modern fiziğin başlangıcı saydı. Amerikalı mucit Thomas Edison 1896
yılında tıpta fizik tedavide kullanılmak üzere x ışınları üreten bir aygıt
geliştirdi. Ama çok miktarda X ışınlarına maruz kalındığında meydana
gelebilecek sağlık sorunlarını kimse farketmedi.
Aldığı Ödüller
X ışınlarının bulmasından dolayı kıskanç diğer bilimadamları tarafından
çeşitli saldırılara uğramasının yanı sıra kendisine sayısız ödül verildi. 1901
yılında tamamladığı bu araştırmaları sonucu aynı yılın fizik dalında Nobel
Bilim ödüllüne layık görüldü. Ödülün tüm gelirini Würzburg Üniversitesi'ne
bağışladı. Tüm insanlığın özgürce kullanabilmesi için x ışını olayının patent
altına alınmasını reddetti.
Son Yılları
Karısının ölümünün dört yıl ardından 1923 yılında, I. Dünya Savaşı'nın
yarattığı yüksek enflasyon ekonomisi ortamında parasız olarak, Münih'te öldü.
………………………
BAŞKA
BİR KAYNAKTAN;
Alman asıllı fizikçi
olan Wilhelm Conrad Röntgen, 1845 yılında Rheinland'da doğdu ve 1923 yılında
Münih'de öldü. Çocukluğu ve ilköğretim yılları Hollanda'da ve İsviçre'de geçti.
Zürih'te üniversite eğitimi gördü. 1876'da Strassburg'da, 1879'da Giessen ve
1888'de Würzburg Üniversitelerinde fizik profesörü olarak öğretim görevi yaptı.
1900'de Münih Üniversitesi Fizik Kürsüsü'ne ve Yeni Fizik Enstitüsü'nün
yöneticiliğine getirildi.
1885 yılında kutuplanmış bir yalıtkan hareketinin, bir akımla aynı manyetik
etkileri gösterdiğini açıkladı. Fakat asıl ününü, 1895 yılında X ışınlarını
keşfetmesiyle kazandı. Bu ışınları inceleyen Röntgen, X ışınlarının bir doğru
boyunca yatıldığını, yansıma ve kırılmaya uğramadığını, elektrik veya manyetik
alanların etkisiyle yön değiştirmediğini ispatladı. X ışınlarının, cisimlerin
içinden geçme kabiliyetlerini inceledi ve bu ışınların havayı iyonlaştırdığını
ortaya çıkardı.
1901 yılında tamamladığı bu araştırmaları sonucu, aynı yılın fizik dalında
Nobel Bilim Ödülü'ne layık görüldü. X veya g ışımalarının miktar ölçümü
birimine kendi ismini vermiştir. Günümüzde röntgen ışınları tıp alanında
kullanılmaktadır.
Röntgenin tıpta kullanımı, X ışınlarının organik dokular tarafından eşit
olmayan derecelerde emilmesine dayanır. Eşit olmayan bu geçiş, radyolojik
gölgeler meydana getirir. Bunlar, ya flüoresan bir ekranda (radyoskopi) ya da
gümüş tuzlarının fotoğraf filmi üzerine indirgenmesiyle (radyografi)
değerlendirilir. İncelenecek doku ile çevresindeki doku arasında X ışınlarını
geçirme miktarında bir fark yoksa, saydam olmayan kontrast maddeler kullanılır.
X ışınları, ışık ışınlarıyla aynı özelliktedir. Fakat frekansları daha
büyüktür. X ışını, içinden geçtiği gazı iyonlaştırma özelliği taşır. X
ışınlarının tespiti ve şiddetinin ölçülebilmesi için bu ışınlar, iyonlaşma
odasından yani altın yapraklı elektroskopa bağlı iki tablası bulunan gaz dolu
bir kaptan geçirilir. Elektroskop yapraklarının düşüş hızı, iyonlaşma
derecesini ve dolayısıyla bununla orantılı olan ışıma şiddetini ölçer. Şiddet,
röntgen cinsinden değerlendirilir.
Bir X ışını demeti, saydam olmayan bir cisimden geçerken yavaş yavaş enerjisini
bırakır. Kaybedilen enerji kalınlığa göre artar veya azalır. Ayrıca dalga boyu
kısa ışınlar, maddeye daha fazla etki eder ve ağır elementler daha fazla enerji
yutar. Bu özelliklerden dolayı, bir maddeye X ışını verilerek maddenin atom
yapısı kesinlikle tespit edilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder