22 Ocak 2014 Çarşamba

TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK

Evcil hayvanların; güçlerinden ve ürünlerinden faydalanmak amacıyla üretilmesi, beslenmesi ve pazarlanması gibi işlere hayvancılık denir.
1.   Hayvancılığı Etkileyen Faktörler
Türkiye’de hayvancılığın gelişmesi için gerekli olan başlıca faktörler şöyle sıralanabilir:
-         Hayvan soyları ıslah edilmelidir.
-         Otlaklar ıslah edilmelidir.
-         Yem üretimi artırılmalıdır.
-         Hayvanların bakım, beslenme ve yetişme koşulları iyileştirilmelidir.
-         Hayvansal ürünlerin en iyi şekilde pazarlanması sağlanmalıdır.
-         Üreticiler teşvik edilmeli ve kredilerle desteklenmelidir.
Şimdi bu faktörlerin bazılarını açıklayalım:
a.   Hayvan Soylarının Islahı
Türkiye’de hayvan sayısının çokluğuna rağmen, hayvansal besin üretiminde verim düşüktür. Çünkü yerli hayvanlar, yüksek süt ve et verimi sağlayan ırklar değildir. Bu nedenle, kaliteli ve yüksek verimli hayvanlara sahip olmak gereklidir. Ülkemizde devlet üretme çiftliklerinde yerli hayvan ırklarının ıslahı çalışmaları yapılmaktadır. Yerli hayvanların, yüksek verimli ırklara dönüştürülmesinde en etkili yol sun’i tohumlamadır. Bu yöntemde, et ve süt verimi yüksek olan damızlıklardan alınan spermlerle yerli ırklar döllenmektedir. Hayvan yetiştirme tekniğindeki gelişmeyle birlikte de ülkemiz koşullarına uygun, yüksek verimli hayvan sayısı çoğalmaktadır. Ayrıca, sadece küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta değil, diğer hayvancılık kollarında da iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır.
b.   Otlakların Islahı
Ülkemizde otlakların büyük önemi vardır. Çünkü, Türkiye’de hayvancılık büyük ölçüde mera hayvancılığı şeklinde yapılır. Hayvanlar, yılın büyük bir bölümünde sürüler halinde otlaklarda veya ürünü alınmış olan tarım alanlarında beslenir. Türkiye’de en fazla çayır ve otlak arazisi Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunur. Ülkemizde mera hayvancılığı yaygın olduğuna göre, çayır ve otlak alanlarının korunması ve ıslah edilmesi gerekir.
Bunun için yapılacak başlıca çalışmalar şunlardır:
-         Otlaklar aşırı otlatılmamalıdır.
-         Otlak alanları tarlaya dönüştürülmemelidir.
-         Otlak alanları gübrelenmelidir. Sulama yapılabilen alanlar da sulanmalıdır.
-         Otlar yeterli büyüklüğe erişmeden otlaklara hayvan sokulmamalıdır.
c.   Besicilik ve Ahır Hayvancılığı
Türkiye’de, beslenme şekline göre; mera (otlak) hayvancılığı ile besicilik ve ahır hayvancılığı olmak üzere iki türlü hayvancılık faaliyeti vardır. Mera hayvancılığında, hayvanlar sürüler halinde doğal otlaklarda beslenirler. Kış mevsiminin çok soğuk dönemlerinde koyun ve keçiler ağıllarda, sığırlar ise ahırlarda beslenirler. Bu hayvancılık türünde, hayvanlara kışın kuru ot, saman, yonca, küspe ve kepek verilir. Et, süt verimi besicilik ve ahır hayvancılığına göre düşüktür. Yağışın fazla olduğu yıllarda, otlakların gürleşmesine bağlı olarak et ve süt verimi artar.
Besicilik ve ahır hayvancılığı ise; ıslah edilmiş iyi cins hayvanlarla, ahır denilen ve sağlık koşulları uygun modern barınaklarda yapılan hayvancılıktır. Hayvanların beslenmesinde doğal yemlerin yanı sıra, sun’i yemler de kullanılır. Bu hayvancılık türü, modern usullerle yapıldığı için et ve süt verimi daha fazladır. Türkiye’de otlakların azalmasından sonra, besicilik ve ahır hayvancılığının önemi artmıştır. Marmara ve Ege bölgeleri ile diğer bölgelerdeki büyük merkezlerin çevresinde besicilik ve ahır hayvancılığı önem kazanmıştır. Şeker fabrikası bulunan yörelerde de bu tür hayvancılık gelişmiştir. Bu durum, şeker pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasına bağlıdır. Hayvanlardan süt, yoğurt, peynir ve tereyağı gibi ürünler elde eden işletmelere de mandıra denilmektedir. Mandıralar büyük kentlerin çevresinde yoğunlaşmıştır.
2.   Türkiye’de Hayvan Varlığı ve Coğrafi Dağılışı
a.   Küçükbaş Hayvancılık
Koyun ve keçi gibi hayvanlara küçükbaş hayvan denilmektedir. Türkiye’de yer şekilleri ve yarı kurak iklim özelliklerinden dolayı küçükbaş hayvancılık yaygındır. Türkiye genelinde yazlar sıcak ve kurak geçtiğinden çayır ve ot örtüsü canlılığını kaybederek cılızlaşır, sararır. Bu da büyükbaş hayvanları beslemeye yeterli olmadığından, geniş bozkır alanlarında küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Türkiye’deki et üretiminin yaklaşık üçte biri küçükbaş hayvanlardan sağlanır.
Koyun: Kısa boylu otların yaygın olduğu bozkırlara uyum sağlamış bir hayvandır. Türkiye’de en çok beslenen küçükbaş hayvandır. İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki koyun sayısı ülke genelinin yarısına yakındır. Karadeniz ve Akdeniz kıyı kesiminde koyun yetiştiriciliği azdır. Türkiye’de kıvırcık, dağlıç, karaman, merinos ve sakız gibi çeşitli ırklara ait koyunlar bulunur. Kıvırcık, Güney Marmara ve Trakya’da yaygın olarak beslenir. Dağlıç, Ege Bölgesi ve İç Anadolu’da yaygındır. Sakız, Sakız adasından getirilmiş olup, Ege’de daha çok bulunur. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da beslenen koyunların büyük bölümü Karaman’dır. Eti lezzetli olan ve daha çok yünü için beslenen merinos koyunları da Güney Marmara’da yaygındır. Türkiye, şu andaki koyun varlığıyla Dünya’nın sayılı üreticileri arasındadır. Avrupa’da ise ilk sırada yer almaktadır.
Tiftik Keçisi: Tüyleri ince, uzun ve parlaktır. Ankara keçisi olarak da bilinir. Kıl keçisine göre ekonomik değeri daha yüksektir. Anavatanı İç Anadolu Bölgesi olduğu halde, Avustralya ve ABD tiftik keçisi sayısında Türkiye’yi geçmiştir. Tiftik yünü bazı ülkelere ihraç edilmektedir. İç Anadolu’dan başka Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de beslenmektedir.
Kıl Keçisi: Doğal koşullara daha dayanıklı ve daha kolay beslenebilen küçükbaş hayvandır. Doğu Anadolu, Güney Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’da yaygındır. Daha çok eti ve sütü için beslenir. Ağaçların sürgünlerini yediği için, ormanlık alanlarda beslenmesi yasaklanmış ve bu nedenle sayısı giderek azalmıştır.
b.   Büyükbaş Hayvancılık
Türkiye’nin doğal koşulları genellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine uygun değildir. Bu nedenle büyükbaş hayvancılık belli yörelerde yaygındır. Sığır, manda, at, katır, eşek, deve gibi hayvanlara büyükbaş hayvan denilmektedir. Bunlar içerisinde en yaygın olarak beslenen hayvan sığırdır. Yağışlı bölgeler, uzun boylu otların yetişmesini sağladığından, daha çok yağışı fazla olan yörelerde büyükbaş hayvancılık yapılır. Türkiye’de Erzurum – Kars Bölümü’ndeki yaz yağışlarıyla yeşeren gür otlaklar, burada büyükbaş hayvancılığın yoğunlaşmasının temel nedenidir.
Sığır: Türkiye’de sığır yetiştiriciliği en fazla, Erzurum – Kars Bölümü ile Doğu Karadeniz Bölümü’nde yaygındır. Bu yörelerde yazlar serin ve yağışlı geçtiğinden gür otlaklar yetişir. Bunun sonucunda da sığır yetiştiriciliği kolaylaşır.
Manda: Bol sulu ve bataklık yörelerde beslenir. Sütü çok yağlı olduğundan kaymak ve yoğurt yapımında kullanılır. Türkiye’de daha çok Karadeniz Bölgesi’nde beslenir.
c.   Kümes Hayvancılığı
Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıktan sonra hayvancılığımızın en önemli uğraş alanıdır. Özellikle son yıllarda kent nüfusunun artması ve sağlığa daha yararlı olmasından dolayı beyaz et tüketimi artmış, kümes hayvancılığında çok büyük gelişmeler olmuştur. Ayrıca son yıllarda ihracat da artmıştır. Kümes hayvancılığı en çok Marmara Bölgesi’nde yapılır. Ege ve İç Anadolu bölgelerinde de oldukça yaygındır.
d.   İpek Böcekçiliği
İpek böceği yetiştirme ve ondan koza elde etme işine ipek böcekçiliği denir. Kozalardan ipek denilen dokuma ham maddesi elde edilir. İpek böceği tırtılları dut yaprağıyla beslendiklerinden, ipek böcekçiliği dut ağaçlarının bulunduğu yerlerde yapılmaktadır. Bilecik, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Eskişehir, Diyarbakır, Antalya ve Ankara gibi illerde yaş koza üretimi yapılır. İpek böcekçiliği Marmara Bölgesi’nde daha yaygındır.
e.   Arıcılık
Türkiye, iklim ve bitki çeşitliliğinin fazla olmasından dolayı arıcılığa son derece elverişlidir. Türkiye’deki arıcılık, bal üretimine yönelik olarak yapılır. Az da olsa arı sütü, polen ve bal mumu üretilir. Arıcılık Türkiye’nin her yerinde yapılmakla birlikte, bu alanda ilk sırayı Karadeniz Bölgesi alır. Bu bölgeyi Ege Bölgesi izler. Türkiye’de üretilen balın önemli bir bölümü içeride tüketilir. Az bir bölümü de ihraç edilir.
Bazı illerimiz balları ile ünlüdür. Muğla, Aydın, Manisa, Ordu, Rize, Erzurum, Erzincan, Hakkari, Elazığ, Kars, Artvin bu illerin başlıcalarıdır.
3.   Su Ürünleri
Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili, sayısız göl ve akarsuyu bulunan su ürünleri potansiyeli yüksek bir ülkedir. Buna rağmen, ülkemizde tutulan balık ve kişi başına üretilen miktar, denize kıyısı olan ülkelere göre çok azdır. Bu olumsuz durum, balıkçılığımızın yeterince gelişmesini engelleyen bazı etkenlerden kaynaklanır. Balıkçılığın gelişmesi için yapılacak başlıca çalışmalar şunlardır:
-         Açık deniz balıkçılığı yapılmalıdır.
-         Tatlı su balıkçılığı teşvik edilmelidir.
-         Zararlı balık avlama yöntemleri önlenmelidir.
-         Kıyı kirlenmesi önlenmelidir.
-         Modern balıkçılık yöntemleri uygulanmalıdır.
-         Soğutuculu araçlarla taşıma olanakları artırılmalıdır.
-         Kültür balıkçılığı geliştirilmelidir.
-         Balıkların yumurtlama döneminde avlanması engellenmelidir.
-         Balıkçılara yeterli destek ve krediler verilmelidir.
a.   Deniz Balıkçılığı
Türkiye’deki su ürünlerinin büyük bir kısmı denizlerden elde edilmektedir. 1996 yılına göre, denizlerden elde edilen balık üretiminin % 67’sini Karadeniz, % 13’ünü Ege denizi, % 11’ini Marmara denizi ve % 9’unu Akdeniz karşılar. Türkiye’de avlanan deniz balıklarının önemli bir bölümü iç piyasada tüketilir. Bir miktar da ihraç edilir. Balıklardan elde edilen başlıca ürünler balık unu ve balık yağıdır.
b.   Tatlı Su Balıkçılığı
Bu balıkçılık akarsularda, tatlı su göllerinde ve barajlarda yapılır. Akarsu ve göllerimizde avlanan balık bakımından Van, Bursa, Isparta, Kırşehir illeri önde gelmektedir. Çünkü bu illerimizde, balık avlamada akarsuların yanı sıra göllerden de yararlanılır. Son yıllarda Keban, Karakaya, Seyhan, Hirfanlı, Atatürk gibi baraj göllerinde de balık üretim çalışmaları yapılmaktadır.
c.   Kültür Balıkçılığı
Ülkemizde iç sulardaki balıkların yeterince çoğalmaması ve bunun sonucunda ihtiyacı karşılayamaması insanları kültür balıkçılığına yöneltmiştir. Ülkemizde özellikle son yıllarda, temiz akarsu boylarında özel yapılmış havuzlarda kültür balıkçılığı yapılmaktadır. Kültür balıkçılığında daha çok alabalık ve sazan üretilmektedir.
d.   Diğer Su Ürünleri
Türkiye’deki su ürünlerinin büyük bir kısmını çeşitli türdeki balıklar oluşturur. Diğer önemli su ürünleri midye, istiridye, kalamar, ahtapot, v.s. dir. Bunlar dışında ekonomik değeri yüksek olan sünger çıkarılmaktadır. Bodrum ve Marmaris açıklarında sünger avcılığı yapılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...