14 Ocak 2014 Salı

ORTA ASYA’DA TÜRK KÜLTÜRÜNÜN DOĞUŞU

1. Türk Adının Anlamı
Türk sözcüğüne değişik dönemlerde çeşitli anlamlar verilmiştir. Araştırmacılar bunlardan iki tanesi üzerinde durmaktadır. Bu anlamlardan birincisi Türk (Türük), doğan, türeyen, artan anlamlarında, ikincisi ise kudretli, güçlü ve kuvvetli anlamlarında kullanılmaktadır.
Türk sözcüğü siyasal isim olarak ilk defa Göktürkler tarafından kullanılmıştır. Daha sonraki dönemlerde Türk soyundan bütün toplulukları ifade eden ulusal bir isim olmuştur. Coğrafi ad olarak Türkiye şeklinde ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır.
2. Türklerin İlk Anayurdu
Türklerin ilk anayurdu Altay - Sayan dağlarının kuzeybatısı, Tanrı dağlarının kuzeyi, Hazar Denizi’nin doğusu, Sibirya steplerinin güneyi olarak belirlenmiştir.
Orta Asya, denizlerden uzak olduğu için karasal bir iklime sahiptir. Türklerin yaşadıkları bu coğrafya, onların göçebe hayat tarzını benimsemelerine ve mücadeleci bir karaktere sahip olmalarına neden olmuştur. Kaynakların yetersiz olması, Orta Asya’nın en eski devirleri hakkında kesin bilgiler edinmemizi zorlaştırmaktadır.
3. Orta Asya’daki İlk Uygarlık Merkezleri
Kültür sözcüğünün çeşitli anlamları vardır. Latince’de “toprağı işleme” demek olan bu tabir Batı Avrupa dillerinde “yüksek genel bilgi” anlamıyla Türkçe’ye girmiştir. Kültür, bir ulusun kendine özgü yaşam ve davranış tarzıdır. Ziya Gökalp’e, “Kültür, bir ulusun dini, ahlaki, hukuki, iktisadi, fenni ve lisani hayatlarının ahenkli mesmuasıdır.”
Uygarlık (medeniyet), uluslar arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının bütünüdür.
Bu tanımlardan yola çıkarak kültür ve uygarlıkla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz:
- Kültür karakter bakımından özel, uygarlık geneldir.
- Uygarlık kültürlerden doğar.
- Bir kültürün varlığı bir ulusun varlığını veya bir topluluğun varlığı bir kültürün varlığını gösterir.
Kültürün doğuşunda, coğrafi durum ve insan unsuru başlıca rol oynadığından insanlar ancak yaşadıkları bölge koşullarının etkisi altında kendi kültürlerini kurmaktadırlar.
Orta Asya’da yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan kültürlere rastlanmış ve bölgede kurulan Asya Hunları bu kültürlerden etkilenmiştir. Orta Asya’daki kültür çevreleriyle ilgili kısa bilgiler vererek bölgeyi tanıyalım.
Anav Kültürü (M.Ö. 4500 – M.Ö. 1000)
Anav kültürü, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat yakınlarındaki Anav bölgesinde ortaya çıkarılmıştır. Orta Asya’nın en eski kültürü olan Anav bölgesinde yapılan kazılar sonucunda insanların,
- Yerleşik hayata geçtikleri
- Tuğladan yapılmış evlerde oturdukları
- Dokumacılığı, topraktan ve bakırdan eşya yapmayı bildikleri
- Koyun, keçi, sığır ve deve besledikleri
- Tarımla uğraştıkları
tespit edilmiştir.
Afanasyevo Kültürü (M.Ö. 3000 – M.Ö. 1700)
Altay ve Sayan dağlarının kuzeybatısındaki bozkırlarda gelişmiş en eski Türk kültürüdür. Bölgede yaşayan insanların, avcılık, hayvancılık faaliyetleriyle uğraştıkları, taştan ve bakırdan eşyalar yaptıkları tesbit edilmiştir. Bu kültür çevresi geniş bir alanı etkileyerek Orta Asya uygarlığının temelini oluşturmuştur.
Andronova Kültürü (M.Ö. 1700 – 1200)
Altay – Tanrı dağları, Güney Sibirya ve Hazar’ın doğusuna kadar uzanan bölgede gelişmiş bir kültür çevresidir. Afanasyevo kültürüne benzeyen ve daha ileri bir seviyeye ulaşan Andronova kültüründe bakır araçların yanında tunçtan ve altından yapılmış araçlara da rastlanmıştır. Eşyalarını hayvan figürleriyle süsleyen bu kültür çevresinde yaşayanlar atı evcilleştirmişlerdir.
Karasuk Kültürü (M.Ö. 1200 – 700)
Bu kültür adını Yenisey ırmağının kollarından biri olan Karasuk nehrinden almıştır. Orta Asya uygarlığında demir ilk defa bu bölgede işlenmiştir. Keçeden dokunan çadırlarla örtülü dört tekerlekli arabaların kullanıldığı tesbit edilmiştir.
Tagar Kültürü (M.Ö. (700 – 100)
Abakan bölgesinde ortaya çıkarılan bu kültür çevresi, bölgedeki kültürlerin en gelişmiş olanıdır. Bu kültür bölgesinde, iki yüzlü keskin hançerler, ok uçları, iğne, bilezik, küpe ve tarak gibi eşyalara rastlanmıştır.
4. Türklerin Orta Asya’dan Göçleri
Türkler, M.Ö. 1700’lü yıllardan itibaren Orta Asya’dan çeşitli bölgelere göç etmişlerdir. M.Ö. başlayıp M.S. da devam eden göç hareketlerinde siyasal, ekonomik ve sosyal olaylar etkili olmuştur.
Türklerin Orta Asya’dan göç etmesinde;
- İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan nüfusa mevcut toprakların yetmemesi ve bu gelişmelerin sonucunda bölgede geçim sıkıntısının ortaya çıkması
- Türk boyları arasındaki siyasal anlaşmazlıklardan dolayı ortaya çıkan savaşlar
- Dış baskılardan (Çin, Kitan ve Moğol) dolayı Türklerin bağımsızlıklarını kaybetmek istememeleri
- Türklerin yeni ülkeler fethetmek istemeleri
- Salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersiz hale gelmesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
Türkler göçler sonucunda Orta Asya’dan Sibirya’ya, Çin’e, Hindistan’a, Mezopotamya’ya, Anadolu’ya ve Avrupa’ya gitmişlerdir.
Göçlerin sonucunda,
- Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın değişik yerlerine yayılmıştır.
- Farklı bölgelerde Türk devletleri kurulmuştur.
- Batıya giden Türkler Kavimler Göçü’ne neden olmuşlardır.
- Türkler değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmişlerdir.
- Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesini engellemiştir.
Uyarı: Türklerin atı evcilleştirmeleri ve tekerleği kullanmaları çok uzak bölgelere göç etmelerine yardımcı olmuştur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...