Ulaşım insanların ürettikleri çeşitli ham ve işlenmiş maddelerin,
haberlerin bir yerden başka bir yere nakledilmesidir. Ulaşımda modern araçlar
ve ulaşılan hız sonucunda sanayi, ticareti turizm ve sosyal faaliyetler hızla
gelişmiştir.
1. Türkiye’de
Ulaşımı Etkileyen Doğal ve Beşeri Faktörler
Ulaşımı etkileyen en önemli doğal faktör yer şekilleridir. Akdeniz
ve Karadeniz bölgelerinde dağların kıyıya paralel uzanması ve ortalama
yükseltinin fazla olmasından dolayı ulaşım yolu açmak çok zor olmaktadır. Bunun
yanında köprü ve tünel yapımı maliyeti artırmaktadır. Ayrıca dağları yaran
derin akarsu vadileri ulaşımı zorlaştırmaktadır.
İklim koşulları da ulaşımı önemli ölçüde etkiler. Don olayı, kar,
sis ve seller ulaşımı engeller veya zorlaştırır. Özellikle Doğu Anadolu
Bölgesi’nde kar yağışı ve don olayları, Karadeniz Bölgesi’nde de heyelanlar
ulaşımı olumsuz olarak etkilemektedir.
Yol yapım masraflarının, çalışmaların planlanması ve bunları
yürütecek idari ve teknik kadroların bulunması zorunluluğu ulaşımı etkileyen
beşeri faktörlerdir. Özellikle gelişmiş otoyol ağının kurulması için büyük
sermayeler gerekmektedir. Turizm ve sanayi faaliyetlerinin çok olduğu yerler
ile nüfusun sık olduğu yerlerde ulaşım ağı canlıdır.
2. Türkiye’de
Kara Ulaşımı
a. Kara
Yolları
Türkiye’de en yaygın ulaşım kara yollarından sağlanır. Yük
taşımacılığının % 70’i, yolcu taşımacılığının da % 90’ı kara yolu ile
yapılmaktadır. Ülkemizde kara yolları, özellikle 1950 yılından sonra artmaya
başlamıştır. Çünkü bu yılda Kara Yolları Genel Müdürlüğü kurulmuş, yolların
yapım ve bakım işlerini üstlenmiştir. Türkiye’deki en işlek kara yolları
Edirne, İstanbul, Ankara, Adana ile İstanbul, Bursa, İzmir arası İzmir, Aydın,
Denizli arasıdır. Son yıllarda ülkemizdeki kara yolu yapımı yeni bir boyut
kazanmıştır. Ankara – İstanbul ve İstanbul – Edirne arasında olduğu gibi,
Avrupa ölçüsünde otoyol yapımına başlanmıştır.
b. Demir
Yolları
Türkiye’de ilk demir yolu hattı 1866 yılında İzmir – Aydın
arasında kurulmuştur. Daha sonra bu yollar zamanla doğuya doğru uzatılmıştır.
Günümüzde demir yollarımızın toplam uzunluğu 8200 km’yi bulmuştur. Ancak
ülkemizin yüzölçümüyle kıyaslandığında bu miktar oldukça yetersizdir. Sözgelimi
Almanya’da 43 bin, Fransa’da 34 bin, İtalya’da 29 bin km’lik demir yolu ağı
vardır. Ülkemizde demir yolu yapım ve bakım işlemleri Devlet Demir Yolları
İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.
Ülkemizde yer şekillerinin çok yüksek ve engebeli olmasından
dolayı, demir yolu yapımı kara yolu yapımına göre çok zor olmaktadır. Doğu
Karadeniz, Antalya ve Hakkari bölümleri ile Menteşe yöresinde demir yolu ağı
henüz yoktur. Yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payı henüz % 15-20
dolayındadır.
3. Türkiye’de
Deniz Ulaşımı
Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve iki önemli
boğaza sahip olması, denizcilik alanında gelişmesi bakımından çok önemlidir.
Dünya ticaretinde en çok kullanılan yol deniz yoludur. Bu nedenle, ülkemizde
deniz yolunun ve limanların artırılması gerekir. Dünya deniz ticaret
filosundaki payımız % 1’e bile ulaşmamıştır. Fakat son yıllarda sanayi ve
ticaretin gelişmesiyle, limanlarımızda indirilen – bindirilen yükte 8 – 10
katlık artışlar olmuştur.
Türkiye kıyılarındaki limanların sayısı 80 civarındadır. Bunların
bir kısmı sadece gemi uğrak yeri iken, bir kısmı da büyük ticaret limanlarıdır.
İstanbul limanı ülkemizde en işlek limandır. Hem ihracatta, hem de ithalatta en
çok yükleme ve boşaltma yapılan limanımızdır. İzmit, Bandırma, Tekirdağ ve
Çanakkale limanları Marmara kıyılarında yer alan diğer önemli limanlardır.
Karadeniz kıyılarında başlıca; Hopa, Trabzon, Giresun, Samsun, Ordu, Sinop,
Zonguldak ve Ereğli limanları vardır. Ege denizi kıyılarındaki en önemli liman
İzmir limanıdır. Bu liman ülkenin önemli ihracat limanlarındandır. Antalya,
Mersin ve İskenderun limanları da Akdeniz kıyılarında yer alan önemli
limanlardır.
Bir limanın iç bölgelerle olan ulaşım bağlantısı özelliğine hinterlant (art bölge) denilmektedir. Hinterlandı
geniş limanlar gelişmeye elverişlidir. Örneğin Sinop limanı doğal liman olduğu
halde, hinterlandı geniş olmadığı için, suni bir liman olan Samsun limanı kadar
gelişememiştir. Akdeniz ve Karadeniz’de boyuna kıyılar yaygın olduğundan doğal
limanlar fazla değildir. Buna karşın enine kıyılar Ege’de yaygın olduğundan
doğal limanlar daha fazladır. Türkiye’deki denizcilik işleri, Denizcilik
İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Gemi Sanayii A.Ş. ile özel şirketler
tarafından yürütülmektedir.
4. Türkiye’de
Hava Ulaşımı ve Hava Limanlarımız
Türkiye’nin ulaşımında en az payı olan sektör hava yollarıdır.
Çünkü hava yolu ile ulaşım yüksek sermaye ve teknoloji gerektirmektedir.
Türkiye’de hava ulaşımı için Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı ile Devlet Hava
Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Son yıllarda özel hava yolu
taşımacılığında da önemli artışlar meydana gelmiştir.
Ülkemizdeki hava alanları büyüklük bakımından birbirlerinden
farklıdır. Pist uzunluğu 2100 metreden daha fazla olan hava alanlarına hava
limanı denilmektedir. Atatürk (İstanbul), Esenboğa (Ankara), Adnan Menderes
(İzmir) en işlek hava limanlarımızdır. İstanbul’un Anadolu yakasında Kurtköy’de
kurulan Sabiha Gökçen hava limanı da uluslar arası standartlardadır. Adana,
Antalya, Dalaman, Bodrum, kayseri, Diyarbakır, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van,
Samsun, Trabzon gibi merkezlerimizde de hava alanları bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder