22 Ocak 2014 Çarşamba

TÜRKİYE’NİN AKARSULARI

1.   Akarsuların Genel Özellikleri
-         Ülkemiz, akarsu ağı ve sıklığı bakımından çevresindeki ülkelere oranla daha zengindir. Ülkemizde 600’den fazla büyüklü küçüklü akarsu havzası vardır.
-         Akarsu havzalarımızın büyük çoğunluğu denizlerle bağlantılıdır.
-         Türkiye’de akarsu ağı, yer şekilleriyle sıkı bir bağlantı içindedir. Yer şekillerinin çeşitli olması, akarsularımızın da çok çeşitli özellikler kazanmasını sağlamıştır.
-         Türkiye’nin güney ve kuzey kıyılarında uzanan yüksek dağ sıraları, iç kesimlerden kaynaklanan küçük akarsuların denizle irtibatını kesmiştir. Kıyıdaki dağlardan kaynaklanan akarsular hemen denize ulaştıkları için kısa olmuşlardır.
-         Ege Bölgesi’ndeki dağlar kıyıya dik oldukları için, iç kısımdan kaynaklanan akarsular denize ulaşmışlardır.
-         Bazı akarsularımız, ülkemizden kaynağını aldıktan sonra başka ülkelerde denize dökülürler. (Fırat, Dicle, Kura, Çoruh, Aras). Bazıları da başka ülkelerden kaynağını aldıktan sonra Türkiye’de denize dökülürler. (Asi, Meriç).
-         Ülkemizde çok değişik iklim özellikleri görüldüğü için, akarsu rejimleri de çeşitlilik göstermektedir.
-         Ülkemizdeki akarsuların akış yönleri genellikle dağların uzanışıyla paralellik gösterir.
-         Akarsularımız fazla miktarda alüvyon taşırlar.
-         Ülkemiz akarsuları denge profillerini kazanmamışlardır. Bu nedenle, üzerlerinde ulaşım ve taşımacılık yapılamaz.
-         Ülkemizde eğim fazla olduğu için akarsular hızlı akarlar. Bu durum, hidroelektrik enerji potansiyelinin zengin olmasını sağlamıştır.
2.      Başlıca Akarsularımız
a.   Karadeniz’e Dökülen Akarsularımız
Sakarya nehri: İç Batı Anadolu’da bulunan Murat dağından kaynağını alır. İç Anadolu’ya doğru bir yay çizdikten sonra batıya yönelir. Bilecik yakınlarında kuzeye yönelir ve Karadeniz’e dökülür. Karasu yakınlarında geniş bir kıyı ovası oluşmuştur. Porsuk çayı, Ankara çayı, Kirmir, Mudurnu, Göksu ve Çark suları Sakarya’nın kollarıdır.
Bartın çayı: Küre dağlarından kaynağını alır. Bartın civarında geniş bir alüvyal yatak içerisinden geçerek Karadeniz’e ulaşır. Ağız kesiminde az da olsa akarsu ulaşımı yapılır.
Yenice (Filyos) çayı: Köroğlu dağlarından kaynağını alır. En önemli kolları Araç, Devrek, Ulusu ve Mudurnu suyudur. Bu kollar, Devrek’in doğusunda birleşir ve Filyos çayı ismini alarak Karadeniz’e dökülür.
Kızılırmak:  Sivas’taki Kızıldağ’dan doğar. Birçok kolu vardır. Sivas!tan geçerek İç Anadolu’da geniş bir yay çizer. İç Anadolu platolarını derin vadilerle parçalar. Daha sonra kuzeye yönelerek Kuzey Anadolu çöküntü hendeklerine ulaşır. Bafra ovasını oluşturduktan sonra Karadeniz’e dökülür. Delice ırmağı, Gökırmak ve Devrez çayı önemli kollarıdır. Kızılırmak, ülkemiz akarsuları içinde en uzun olanıdır. Uzunluğu 1355 kilometredir.
Yeşilırmak: Kaynağını Sivas yakınlarındaki Kösedağ’dan alır. Doğu batı doğrultusunda bir müddet akar. Amasya’nın güneyinde Çekerek ve Kelkit çayları birleşerek kuzeye yönelir. Canik dağlarını geçtikten sonra Çarşamba civarında büyük bir delta oluşturup Karadeniz’e ulaşır.
Çoruh nehri: Mescit ve Kaçkar dağlarından kaynağını alır. Önce batı doğu yönünde akan Çoruh, Oltu ve Tortum çayları ile Yusufeli civarında birleşerek kuzeye yönelir. Gürcistan sınırları içinde (Batum civarında) denize dökülür. Çoruh nehrinin en önemli özelliği çok dar ve derin vadilerden akmasıdır. Bu nedenle nehirde akarsu krosu (rafting) yapılmaktadır.
b.   Marmara Denizine Dökülen Akarsularımız
Susurluk çayı: Marmara denizine dökülen en büyük ve en önemli akarsudur. Kaynağını İç Batı Anadolu’daki Şaphane dağlarından alır.çeşitli kollarla birleştikten sonra Balıkesir (Susurluk) yakınlarında Susurluk adını alır. Daha sonra, Kocaçay ve Kemalpaşa çayları ile birleşir. Uludağ’dan kaynaklanan Nilüfer çayını da alarak Marmara denizine ulaşır. Ayrıca Marmara denizine dökülen Gönen ve Kocabaş çayları da önemli akarsularımızdandır.
c.   Ege Denizine Dökülen Akarsularımız
Meriç nehri: Bulgaristan’dan kaynağını alır. Türkiye – Yunanistan sınırı boyunca uzanır. Ergene çayı ile birleşerek Enez körfezine dökülür.
Bakırçay: Madra dağlarının doğusundan kaynağını aldıktan sonra Bakırçay grabeni boyunca akar ve Çandarlı körfezinin kuzeyinde Ege denizine ulaşır.
Gediz nehri: Kaynağını Kütahya’daki Murat dağından alır. Demirci dağlarından kaynaklanan birçok kolla birleşerek Gediz grabenine yerleşir. Burada Kum çayı ve Alaşehir çayı ile birleşir. Manisa ve Dumanlı dağlarını bir boğazla geçerek İzmir körfezinin kuzeyinde denize ulaşır.
Küçük Menderes: Bozdağlardan kaynağını alır. Aynı adı taşıyan çöküntü hendeğinde akarak Kuşadası körfezinin kuzeyinde Ege denizine dökülür.
Büyük Menderes: Ege denizine dökülen en büyük ve en önemli akarsudur. İç Batı Anadolu’da Afyon ve Sandıklı arasındaki dağlardan kaynağını alır. Banaz çayı, Akçay ve Çine çayları ile birleşerek Ege denizine ulaşır.
d.   Akdeniz’e Dökülen Akarsularımız
Dalaman çayı: Kaynağını Yeşilgöl dağından alır. Kuzeye doğru akar ve Acıpayam ovasını sular. Daha sonra güneye yönelerek, Fethiye körfezinin batısında Akdeniz’e dökülür.
Aksu: Eğirdir gölü ve Davras dağından kaynağını alan Aksu, karstik sahalardan geçerek Antalya körfezinde denize dökülür.
Köprü çayı: Dedegöl dağlarından kaynağını alır. Kanyon vadiler içerisinden geçerek Antalya’nın doğusunda Akdeniz’e dökülür.
Manavgat çayı: Akdağ’dan kaynağını alan Manavgat çayı, karstik sahalardaki yer altı kaynakları ile beslenir. Manavgat civarında şelale yaptıktan sonra, Antalya körfezinin doğusunda Akdeniz’e dökülür.
Göksu: Kaynağını Geyik dağlarından ve Taşeli platosundan alır. İki kol halinde doğar. Bu kollar Mut’un güneybatısında birleşir. Kanyon vadilerde akarak, delta oluşturur ve Silifke kıyılarında denize dökülür.
Seyhan nehri: Tahtalı dağlarından kaynaklanan Göksu ile Uzunyayla’dan kaynaklanan Zamantı suyu birleşerek Seyhan nehrini oluşturur. Ceyhan nehri ile birlikte Çukurova deltasını meydana getirir. Mersin körfezinin doğusunda denize dökülür. Seyhan, Akdeniz’e dökülen en büyük ve en önemli akarsudur.
Ceyhan nehri: Binboğa, Tahtalı ve Nurhak dağlarından kaynağını alarak Elbistan havzasına ulaşır. Engizek dağlarını geçtikten sonra Aksu ile birleşir. Nur dağlarının kuzey kesimini de geçerek Çukurova’ya ulaşır ve İskenderun körfezinin batı kıyılarında denize dökülür.
Asi nehri: Kaynağını başka ülkelerden alan Asi, bir müddet Türkiye – Suriye sınırında akar. Daha sonra, Amik ovasının güneyinde bir dirsek çizerek Samandağ civarında Akdeniz’e dökülür.
e.   Basra Körfezi’ne Dökülen Akarsularımız
Fırat nehri: Karasu ve Murat ırmaklarının birleşmesiyle oluşmuştur. Fırat; Malatya ovasında Tohma çayı ile birleşir. Güneydoğu Toroslar’ı ve Güneydoğu Anadolu platolarını derin vadilerle parçalar. Suriye ve Irak topraklarını geçtikten sonra Dicle ile birleşir. Daha sonra Basra körfezine dökülür.
Dicle nehri: Hazar gölünden kaynağını alır. Diyarbakır havzasında Botan, Batman çayları ve Hezil suyu ile birleşir. Cizre’den sonra Türkiye – Suriye sınırını oluşturur. Irak topraklarında Fırat ile birleşerek Basra körfezine dökülür.
f.    Hazar Denizine Dökülen Akarsularımız
Aras nehri: Palandöken, Kargapazarı ve Bingöl dağlarından kaynağını alır. Daha sonra Iğdır ovasına ulaşır. Burada Çıldır gölünden kaynaklanan Arpaçay ile birleşir. Daha sonra ülkemizi terk ederek Hazar denizine dökülür.
Kura nehri: Allahüekber ve Yalnızçam dağlarından kaynağını alır. Ardahan ovasını geçtikten sonra Gürcistan topraklarına, oradan da Azerbaycan’a geçer. Aras ile birleşerek Hazar denizine dökülür.
3.   Akarsu Havzalarımız
Bir akarsuyun, bütün kollarıyla birlikte sularını topladığı ve faaliyet gösterdiği alana havza denir. Eğer akarsular topladıkları suları denize ulaştırabiliyorsa, böyle akarsuların havzası açık havzadır.
Ancak akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa veya yeraltına sızıyorsa, bu tür akarsuların havzası kapalı havzadır. Ülkemizdeki akarsuların çoğunun havzası açıktır. Ancak iç kısımlarda kapalı havzalar da vardır.
a. İç Anadolu Kapalı Havzaları
Konya kapalı havzası: Obruk platosunun güneyi ile Orta Toroslar arasındadır. Hem Beyşehir gölünün suları, hem de çevreden gelen sular toplanır. Bu sular, Konya ovasının çeşitli yerlerinde toplanarak tuzlu bataklıklar oluşturur.
Tuz gölü kapalı havzası: Çökme sonucunda oluşan Tuz gölü çevresi bu havzayı oluşturur. Cihanbeyli, Haymana ve Obruk platoları bu havzayı çevreler. Havzaya pek çok akarsu dökülmekle birlikte, bazı akarsular Tuz gölüne ulaşmadan kaybolur.
Afyon – Akarçay kapalı havzası: İçerisinde Akşehir ve Eber göllerinin bulunduğu kapalı bir havzadır. Bu havzaya Akarçay gibi önemli akarsular dökülür. Eber gölü, sularını Akşehir gölüne boşaltır. Bu nedenle Eber gölünün suları tatlıdır. Yine, bu havzada bulunan Karamık gölü, sularını bir düden vasıtasıyla Eğirdir gölüne boşalttığı için onun da suları tatlı özellik gösterir.
b. Göller Yöresi Kapalı Havzaları
Akdeniz Bölgesi’nin kuzeybatısında, çok sayıdaki tektonik ve karstik çukurluklarda göller oluşmuştur. Göllerin çokluğundan dolayı buraya Göller yöresi adı verilmektedir. Bu yöredeki Burdur gölü ile Acıgöl ayrı birer kapalı havza durumundadır. Bunların yanında Salda ve Yarışlı gölleri ile Bucak ve Kestel gölleri kapalı havzaları bulunur.
c. Van Gölü Kapalı Havzası
Van gölü ülkemizin en büyük gölüdür. Bir çöküntü alanı içerisinde oluşmuştur. Etrafı yüksek dağlarla çevrilidir. Birçok akarsu bu gölümüze dökülür. Göle dökülen başlıca akarsular Zilan, Muradiye (Bendimahi) çayları ile Güzelsu ve Karasu’dur. Göle kuzeyden dökülen akarsular, volkanik kayalardan taşıdıkları sodyum minerallerini gölde biriktirmiş ve göl sularının sodalı olmasını sağlamışlardır.
4.   Akarsularımızın Rejimleri
Bir akarsuyun, yıl içinde gösterdiği akım değişikliğine akarsuyun rejimi denir. Bir yıl içerisinde, akımı fazla değişmeyen akarsuyun rejimi düzenlidir. Bir yıl içerisinde, akımında belirgin değişmeler meydana gelen akarsuyun rejimi de düzensizdir. Ülkemizde görülen başlıca akarsu rejimi çeşitleri şunlardır:
a.   Yağmur Suları İle Beslenen Akarsular
Genel itibariyle Akdeniz iklim bölgesinde görülür. Bu akarsular yağmur suları ile şekillenir. Yıl içindeki akımları, yağış dağılışı ile paraleldir. Yağmurların başladığı mevsimlerde akımları fazla, yağışsız mevsimlerde akımları azdır.
Karadeniz kıyılarında da yağmur suları ile beslenen akarsulara rastlanır. Bu akarsular, yıl boyunca fazla bir çekilme göstermezler. Yağmurla birlikte, dağlardan inen kar suları da eklendiği zaman ilkbahar aylarında kabarırlar.
b.   Kar ve Buz Suları İle Beslenen Akarsular
Bunlar, yüksek dağlardan inen akarsularda görülür. Kar erimeleriyle beslenirler. Kar yağışı ve don olayının görüldüğü kış mevsiminde su seviyeleri düşüktür. İlkbahar sonlarında ve yaz aylarında ise suları artar. Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Doğu Karadeniz dağlarında ve Orta Toroslar’ın yüksek kısımlarında, yer yer bu özellikteki akarsular görülür.
c.   Kaynak Suları İle Beslenen Akarsular
Bu akarsular, yıl boyunca birkaç kaynağın sularını taşırlar. Su seviyeleri yıl içerisinde çok az değişir. Akdeniz Bölgesi’nde daha yaygın olmakla birlikte ülkemizin değişik yörelerinde bulunur.
d.   Gölden Çıkan Akarsular
Ülkemizin bazı akarsuları, göl çanaklarında biriken fazla suları boşaltırlar. Bunlara göl ayağı (gideğen) denir. Bu tür akarsuların rejimleri düzenlidir. En iyi örnekleri Göller yöresinde görülür (Çarşamba suyu, Kovada çayı).
e.   Karma Rejimli Akarsular
Ülkemizde, uzun olan ve birçok kol ile beslenen akarsuların rejimleri karmadır. Başka bir ifade ile kolların beslenme özellikleri ana akarsuyu da etkilemektedir. Yıl içinde taşıdıkları su miktarında farklılıklar görülür. Birden fazla kabarma ve çekilme devreleri bulunur. Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Fırat, Dicle, Seyhan ve Ceyhan nehirleri örnek olarak verilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...