14 Ocak 2014 Salı

İŞGALLERİN BAŞLAMASI

İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkesi’nin hemen ardından Birinci Dünya Savaşı sırasında imzalanan gizli antlaşmaları yürürlüğe koymak için işgallere başladılar:
İngiltere; Musul (ilk işgal edilen toprak), İskenderun, Urfa, Antep, Maraş, Kars ve Batum’u işgal etmiş, İzmit, Eskişehir, Afyon, Samsun ve Merzifon’a asker göndermiştir.
Fransa; Dörtyol, Mersin, Adana, Urfa, Antep, Maraş ve Afyon’u işgal etmiştir.
İtalya; Antalya, Konya ve çevresini, Bodrum, Kuşadası, Fethiye ve Marmaris’i işgal etmiştir.
Yunanistan; Uzunköprü ve Hadımköy demiryolunu işgal etmiştir.
13 Kasım 1918’de 60 parçadan oluşan Antlaşma Devletleri’nin donanması İstanbul’a geldi. Böylece Osmanlı Devleti’nin başkenti fiilen işgal edilmiş ve Osmanlı Hükümeti, Antlaşma Devletleri’nin denetimine girmiştir.
İzmir’in İşgali
İngiliz, Fransız, ABD ve Yunan savaş gemileri 7 Mayıs 1919’dan itibaren İzmir limanında toplanmaya başlamışlardı. Amiral Calthorpe 14 Mayıs’ta 17. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa’ya Mondros Ateşkesi’nin 7. maddesi gereğince İzmir ve çevresinin işgal edileceğini ve İstanbul Hükümeti’nin de gelişmelerden haberinin olduğunu bildirmiştir.
Rumların çılgın tezahüratları arasında İzmir’e giren Yunan kuvvetlerine ilk kurşunu atan gazeteci Hasan Tahsin, Batı cephesinde ilk Türk direnişini başlatmıştır. İzmir’in işgalinin sonucunda;
- Yunanlılara karşı silahlı direniş başlamış, Redd-i İlhak Cemiyeti’nin çalışmalarıyla Kuvay-i Milliye teşkilatları kurulmuştur.
- İzmir’e asker çıkaran Yunanlılar bölgede işgallere ve katliamlara başlamışlardır.
- Yerli Rumların taşkınlıkları artmış ve şehir Rumlar tarafından yağmalanmış ve İzmir’in işgalini protesto için mitingler yapılmıştır.
Amiral Bristol Raporu (11 Ekim 1919)
Yunanlıların İzmir’i işgalinden sonra bölgeye ABD, İngiltere, Fransa ve İtalyan generallerinden oluşan ABD’li Amiral Bristol başkanlığında bir komisyon gönderildi.
Bu raporun önemli maddeleri şunlardır:
1. Yunanlıların katliam bildirilerinin gerçek olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, Mondros Ateşkesi’nden sonra İzmir ve çevresindeki Hristiyan halkın güvenliği tehlikeye düşmemiştir.
2. İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamların sorumluluğu Yunanlılara aittir.
3. İzmir ve çevresinin milliyet prensiplerine göre Yunanistan’a katılması söz konusu olamaz. Çünkü bölgede açık bir Türk çoğunluğu hakimdir.
YORUM:
- Türk Milli Mücadelesinin haklılığı uluslararası bir komisyon tarafından dünya kamuoyuna açıklanmıştır.
- Milli kuvvetler bu raporu mücadelelerinin haklılığını kanıtlayan bir belge olarak kullanmıştır.
- Yunanlıların işgalleri güvenlik amacıyla değil, ilhak amacıyla yaptıkları belgelerle ortaya konulmuştur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...