14 Ocak 2014 Salı

ORTA ÇAĞ’DA AVRUPA

1. Kilise ve Papalık

M.S. 3. ve 4. yüzyıllarda Avrupa’da önemli bir konuma sahip olan Roma İmparatorluğu, 4. yüzyılda Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmiştir. Hz. İsa’nın vekili kabul edilen Papa, Roma’da oturuyordu. Orta Çağ’da Hristiyanlık, Katolik ve Ortodoks mezheplerine ayrılmıştı. Katolik mezhebinin dini lideri Roma’da oturan Papa, Ortodoks mezhebinin lideri İstanbul’da oturan Patrik idi.
Bizans İmparatoru’nun denetimi altında olan Ortodoks Kilisesi siyasal ve ekonomik alanlarda etkili olamazken, karşısında güçlü bir siyasi otorite bulunmayan Katolik Kilisesi siyasal, dinsel ve ekonomik alanlarda güçlenmiştir. Katolik Kilisesi’nin güçlenmesinde;
- Papa’nın Avrupa krallarına taç giydirerek krallıklarını onaylaması
- Siyasal yapının parçalanması
- Skolastik düşüncenin yaygınlaşması
- Kilisenin kişileri dinden çıkarma (aforoz), bir bölgede yaşayanları dinsel faaliyetlerden men etme (enterdi) ve para karşılığında günah çıkarma, cennetten yer satma (endülüjans) yetkileri bulunması etkili olmuştur.
Kilisenin hakimiyetinde toprakların bulunması, Haçlı Seferlerini düzenlemesi, kralları aforoz etme yetkisinin bulunması, krallara taç giydirmesi siyasal bir güç olduğunun kanıtıdır. Kilise ve Papa’nın güçlenmesinden dolayı Orta Çağ’da kurulan devletlerin çoğunda hükümdarlar egemenliklerini dine dayandırmışlardır. Ortaya çıkan laik olmayan devlet anlayışında din adamları devlet yönetiminde etkili olmuşlardır.
UYARI: Haçlı Seferlerinden sonra Avrupa’da özgür düşünce ortamı oluşmuş ve Avrupa topluluklarında Katolik Kilisesi’ne bağlılık azalmaya başlamıştır.
2. Skolastik Düşünce
Orta Çağ’da herşeyi İncil ve kilise ile ilişkilendirerek açıklayan düşünce sistemine skolastik düşünce denilmiştir. Bu düşünce tarzının amacı; Katolik Kilisesi tarafından itibarlı tutulan düşüncelerin ve verdiği direktiflere uygun olarak Hristiyanlık dininin emir ve yasaklarının yayılmasını sağlamaktı.
Orta Çağ Avrupası’nda bilim ve din beraber ele alınarak serbest düşüncenin güçlenmesi engellenmiş, tartışmalar önlenerek halka mutlak itaat fikri kabul ettirilmiştir. Skolastik düşünce bilimde ve sanatta gelişmeyi önlemiş, ancak Yeni Çağ’da Rönesans ve Reform hareketleriyle önemini yitirmiştir.
3. Feodalite
Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzene feodalite denir. Feodalite rejiminin özellikleri şunlardır:
- Feodalite rejiminin kurulmasından sonra Avrupa’da siyasal birlik bozulmuş, küçük yönetim birimleri ortaya çıkmıştır.
- Toprakların mülkiyetleri soylulara aittir. Orta Çağ’da kapalı bir ekonomik politika izlendiği için halk sermaye birikimine sahip olamamıştır.
Derebeylerinin zayıflamasında;
- Haçlı Seferleri sırasında derebeylerinin ölmesi veya ordularını kaybetmesi
- Barutun ateşli silahlarda kullanılmaya başlanması
- Avrupa’da sürekli orduların kurulması
- Yeni Çağ başlarında Coğrafi Keşiflerin yapılmasından sonra ticaretin gelişmesi ve tarımsal faaliyetlerin gerilemesi
- Papa ile krallar arasındaki mücadelenin krallar lehine sonuçlanması
gibi gelişmeler etkili olmuştur.
4. Magna Charta (Büyük Şart) (1215)
Magna Charta, İngiltere’de halkın kişisel haklarının tanındığını belirten ilk siyasal belgedir. 1215 yılında İngiltere Kralı Jan (John) ile soylular arasında imzalanmıştır.
İngiltere kralının Fransızlara karşı yaptığı savaşta başarısızlığa uğraması, halkın vergiler ve büyük para cezaları koyması nedenlerinden dolayı soylular ve halk ayaklandı. Bu olay sonucunda İngiliz demokrasisinin temeli sayılan Magna Charta (Büyük Şart) krala zorla kabul ettirildi. Bu ferman ile;
- İngiltere’de kralın yetkileri sınırlandırılmıştır.
- Anayasa niteliğindeki bu ferman bir süre sonra İngiltere’de parlamento yönetiminin kurulmasına ortam hazırlamıştır. İngiltere Mutlak Krallık yönetiminden Meşruti Krallık yönetimine geçmiştir.
- İngiltere’de demokratikleşme süreci başlamıştır.
5. Yüzyıl Savaşları (1337 – 1453)
Yüzyıl Savaşları, İngiltere ile Fransa arasında yapılmıştır. Savaşın nedeni; İngiltere’nin, Fransız topraklarına hakim olmak istemesidir. Aralıklarla iki devlet arasında 116 yıl devam eden savaşlar sırasında Kresy Meydan Muharebesi’nde tarihte ilk defa İngilizler tarafından top kullanılmıştır. Yüzyıl Savaşlarının başlangıcında İngiltere üstünlük sağlamış, ancak Yüzyıl Savaşları Fransa’nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır (1453).
Yüzyıl Savaşlarının sonucunda;
- Fransa’da zayıflayan derebeyleriyle mücadele edilerek kuvvetli bir krallık kurulmuştur. Bu gelişmeler sonucunda derebeylik sistemi kaldırılarak Fransa’da siyasal birlik sağlanmıştır.
- İngiltere’de Çifte Gül Savaşları adıyla bilinen ve otuz yıl süren iç savaşlar yaşanmıştır (1453 – 1481).
- Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki ilerleyişi kolaylaşmıştır.
- Avrupa’da bir devletin sömürge durumuna getirilemeyeceği anlaşılmıştır.
6. Haçlı Seferleri
Hristiyan dünyasının (Avrupalıların) birleşerek 11. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu, Suriye ve Filistin’e düzenledikleri seferlere “Haçlı Seferleri” denir. Orta Çağ’ın en önemli olaylarından biri olan Haçlı Seferlerinin dinsel, siyasal ve ekonomik nedenleri vardır:
Dinsel Nedenler
Haçlı Seferlerinin başlamasında;
- Hristiyanların Müslümanların elinde bulunan kutsal yerleri (Kudüs) geri almak istemeleri
- 10. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Kluni tarikatının Hristiyanları Müslümanlarla savaşmak için kışkırtması
- Avrupalıları Haçlı Seferlerine kışkırtan Papa’nın Hristiyanlara bütün günahlarının affedileceği yönünde telkinler yapması gibi dini nedenler etkili olmuştur.
Ekonomik Nedenler
Haçlı Seferlerinin ekonomik nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
- Açlık ve yoksulluk içinde bulunan Avrupalıların ekonomik düzeyi yüksek olan Türk – İslam ülkelerini ele geçirerek zengin olmak istemeleri
- Avrupalıların doğudan gelen ticaret yollarına hakim olmak istemeleri
- Avrupa’da büyük toprak sahiplerinin topraklarının bölünmesine razı olmaması nedeniyle, toprak sahibi olamayan soyluların toprak kazanmak için çalışmaları
Siyasal Nedenler
Haçlı Seferlerinin siyasal nedenleri;
- Malazgirt Savaşı’ndan sonra kısa zamanda Anadolu’yu ele geçiren Türkleri durduramayan Bizans İmparatorluğu’nun Avrupalılardan yardım istemesi
- Avrupalıların doğu ülkelerinde derebeylik sistemini kurmak istemeleri
- Orta Çağ’da güçsüz duruma düşen kralların etkinlik kazanmak istemeleri
- Avrupalıların Türkleri denizlerden ve Ön Asya’dan uzaklaştırmak istemeleri
şeklinde sıralanabilir.
Haçlı Seferlerinin Sonuçları
11. yüzyılın sonlarında başlayıp 13. yüzyılın sonlarına kadar devam eden Haçlı Seferleri önemli sonuçlar doğurmuştur:
Dinsel Sonuçları
- Katolik Kilisesi zayıflamış ve din adamlarına olan güven sarsılmıştır.
- Papa ve kilisenin baskısı kalkınca bilim, edebiyat ve sanat alanlarındaki gelişmeler hızlanmış, skolastik düşünce zayıflamıştır.
- Avrupa dışında misyonerlik kurularak Hristiyanlık dini Asya ve Afrika’da yayılmaya çalışılmıştır.
Ekonomik Sonuçları
- Doğu – Batı arasındaki ticaret faaliyetleri gelişmiş ve Akdeniz limanlarının (Alanya, Antalya, İskenderiye, Venedik, Cenova, Marsilya...) önemi artmıştır.
- Seferler sırasında gerekli mali desteğin sağlanması için kralların İtalya bankerlerinden borç para almaları, bankacılığın gelişmesine ortam hazırlamıştır.
- Haçlıların deniz yoluyla taşınması gereği gemiciliğin gelişmesinde etkili olmuştur. Ayrıca Avrupalılar kağıt, cam, deri işleme ve dokuma sanayisini öğrenmişlerdir.
- Anadolu, Suriye ve Filistin’deki şehirler zarara uğramış ve bölgedeki Türk devletleri ekonomik yönden olumsuz etkilenmişlerdir.
Siyasal ve Sosyal Sonuçları
- Seferlere katılan derebeylerinin bir kısmı öldü, bir kısmı da ordularını ve eski topraklarını kaybettiler. Bu durum derebeylerinin zayıflamasına, mutlak krallıkların güçlenmesine yol açmıştır.
- Türklerin batı yönündeki ilerleyişleri bir süre durmuştur. Dolayısıyla Haçlı Seferleri Türklerin Balkanlara geçişini geciktirmiştir.
- Türklerin elinde bulunan toprakların bir kısmı istilaya uğramış, Batı Anadolu Bizans’ın eline geçmiştir. Türkiye Selçukluları Orta Anadolu’ya çekilmiştir.
- Türkler, Haçlı saldırılarına karşı İslam dünyasını korumuşlar, bu durum Türklerin Müslümanların yaşadığı bölgelerde önemini artırmıştır.
- Feodalite rejiminin zayıflaması sonucunda Avrupa’da köylüler yeni haklar elde etmişler ve çiftçilerin sosyal etkinliği artmıştır.
- Ticaret ve sanatla uğraşan burjuva sınıfı zenginleşmiş ve önem kazanmıştır.
Bilim ve Teknik Alandaki Sonuçları
- Avrupalılar Türk – İslam dünyasını daha yakından tanıma olanağı bulmuşlardır.
- Avrupalılar Müslümanlardan pusula, barut, kağıt, matbaa, şeker, tarçın ve ipek işlemeciliğini öğrenmişlerdir. Avrupalıların bu teknolojik buluşları öğrenmeleri, hayatlarında önemli değişikliklere neden olmuş, Yeni Çağ’da Avrupa’nın her alanda ilerlemesine ortam hazırlamıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...