22 Ocak 2014 Çarşamba

TÜRKİYE’DE NÜFUS HAREKETLERİ

A.  NÜFUS ARTIŞI ve NÜFUS ARTIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Bir ülkedeki nüfusun sayısal olarak büyümesi nüfusun arttığını gösterir. Türkiye nüfusunun en önemli özelliklerinden biri de nüfusumuzun hızla artmasıdır.
Nüfus artışında etkili olan çeşitli faktörler vardır. Doğumlar, sağlık hizmetlerindeki gelişmeler ve dıştan yapılan göçler bu faktörlerin başlıcalarıdır.
1.   Doğumlar
Türkiye’de doğum oranının yüksek olması nedeniyle, nüfus artış hızı yüksektir. Nüfusun yıl içinde göstermiş olduğu artış hızına yıllık nüfus artış hızı denir. Türkiye’de en düşük nüfus artış hızı binde 10,6 ile 1940 – 1945 yılları arasında olmuştur. En yüksek nüfus artış hızı ise binde 28,5 ile 1955 – 1960 yılları arasındadır.
2.   Sağlık Hizmetlerindeki Gelişmeler
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin gelişmesi ve ana – çocuk sağlığı hizmetlerinin yaygınlaşması ile birlikte ortalama insan ömrü uzamıştır. Beslenme koşullarının iyileşmesi de insan ömrünün uzamasında etkili olmuştur. Bunun sonucunda ölümler azalmıştır. Bu durum ülkemiz nüfusunun artmasında etkili olmuştur.
3.   Dıştan Göçler
Türkiye nüfusunun artmasında dışarıdan alınan göçlerin de etkisi olmuştur. Ülkemize çeşitli yıllarda Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Orta Asya ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri ile Kıbrıs’tan göçler olmuştur. Özellikle 1939 yılında Hatay’ın ana vatana katılması ile ülkemiz nüfusu 200 000’den fazla artmıştır.
B.  GÖÇLER
Ekonomik, toplumsal veya siyasal nedenlerle birey veya toplulukların yer değiştirmesine göç denir. Göçlerin çok çeşitli nedenleri vardır.
Doğal nedenler olarak bilinen deprem, volkanik olaylar, iklim değişiklikleri, seller ve taşkınlar göçlere neden olabilir. Toplumsal nedenler olarak bilinen savaşlar, iç karışıklıklar, ihtilaller ve dini sebepler de göçlerde etkilidir. Ancak göçlerin en önemli nedeni ekonomik koşullardır.
Göçler, iç göçler ve dış göçler olmak üzere iki ana grupta toplanabilir.
1.   İç Göçler
Bir ülke içinde bölge, şehir ve köy gibi bir yerden diğerine yönelik nüfus hareketlerine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece bölgelerin ve illerin nüfusunda artma veya azalma meydana gelir. İç göçler sürekli ve geçici (mevsimlik) olmak üzere ikiye ayrılır.
a.   Sürekli İç Göçler
Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir. Bir yere yerleşmek amacıyla yapılan göçler, ülkemizde oldukça önemlidir. Çünkü bu göçler, hem miktar bakımından fazladır, hem de ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçları kalıcı nüfus hareketleridir.
Türkiye’de Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar özellikle kırsal kesimlerden kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir. 1927 yılında kent nüfusu % 24,22 kır nüfusu % 75,78 iken, 2000 yılında kent nüfusu % 65,01 kır nüfusu % 34,99 olarak gerçekleşmiştir. Kırsal kesimlerdeki doğurganlık oranı kentsel alanlardan daha fazla olduğu halde, kır nüfusunun oran olarak azalması, kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir.
Türkiye’de sürekli iç göçlerin hızlanmasında etkili olan başlıca faktörler şunlardır:
-         Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
-         Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılayamaması
-         Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve buna bağlı olarak tarımsal iş gücünün azalması
-         Kırsal kesimde iş olanaklarının sınırlı olması
-         Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
-         Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
-         İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri
-         Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş olanaklarının fazla olması
-         Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygın olması
-         Tarımda makineleşmenin artması
-         İnsanların daha iyi yaşama istekleri
-         Yeni iş olanakları elde etme amacı
Türkiye’de Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu ile Doğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu en çok göç veren yerlerdendir. Buralarda tarımsal toprakların azlığı ve arazinin bozulması nedeniyle geçim sıkıntısı çeken nüfus, göçe yönelmektedir. Artvin, Kars, Gümüşhane, Sinop, Tunceli, Kastamonu, Siirt, Trabzon, Kırıkkale ve Rize illerinde hızlı bir nüfus azalması görülmektedir.
Türkiye’de iç göçlerin çekim merkezleri nüfusu 500 binin üzerinde olan kentlerdir. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Kocaeli, Antalya ve Mersin gibi iller büyük oranda göç almakta, hızlı bir nüfus artması görülmektedir. Aydın, Manisa, Kayseri, Denizli, Eskişehir gibi iller de, büyük ölçüde göç çeken merkezlerdendir. Türkiye’de bazı illerde de ne çok belirli bir göç alma, ne de fazla göç gönderme özelliği vardır. Gazi Antep, Balıkesir, Hatay ve Konya bu iller arasında yer almaktadır.
b.   Geçici (Mevsimlik) İç Göçler
Geçici (mevsimlik) iç göçler, yılın belirli bir döneminde gerçekleştiği için periyodik göçler olarak da bilinir. Bunların bir bölümü eğitim amaçlıdır. Özellikle üniversitelerde okuyan nüfus, öğretimin başlaması ile üniversitelerin bulunduğu kentlere gitmekte ve yılın önemli bir bölümünü burada geçirdikten sonra, öğretim yılının sonunda memleketine dönmektedir.
Geçici iç göçlerin diğer bir şekli, daha çok tarım işçilerinin yer değiştirmesi biçimindedir. Özellikle pamuk ve narenciye toplama mevsimlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan yüz binlerce işçi, Çukurova’ya ve Kıyı Ege illerine gitmektedir. Yine, fındık toplama döneminde Ordu, Rize ve Trabzon’a geçici iç göçler olmaktadır.
Geçici göçlerin bir bölümü de, yaylacılık olarak adlandırılan nüfus hareketleridir. Yaylacılık Karadeniz, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yaygındır. Köy halkının bir yaylalığı, bir de kışlığı vardır. Yazı yaylada geçiren köylüler, havanın soğuması ile birlikte köylerine (kışlaklarına) geri dönerler.
Turistik geziler, tatil amaçlı yer değiştirmeler, spor müsabakalarını izlemek için başka illere gitme, v.s. hareketler de geçici iç göçlerdendir.
Türkiye’deki iç göçlerin başlıca özellikleri şunlardır:
-         Göçler genellikle doğudan batıya doğru olmaktadır.
-         Göç edenler içinde 15 – 44 yaş arasındaki üretici nüfus ağırlıktadır.
-         Erkek nüfus, kadın nüfustan daha fazla göç etmektedir.
-         Sanayileşme göçü artırmaktadır.
-         Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.
-         Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır.
-         Kentleşme hızı sanayileşme hızından yüksektir.
-         Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunlukları göçlerle hızla değişmektedir.
Bir ülkede yaşanan yoğun iç göçlerin, beraberinde getirdiği bazı sonuçlar vardır. Başlıcaları şunlardır:
-         Düzensiz kentleşme görülür.
-         Kentlerde konut sıkıntısı çekilir.
-         Kent nüfusunda aşırı artma meydana gelir.
-         Kentlerde işsiz insanların sayısı artar.
-         Kentlerin alt yapı hizmetlerinde yetersizlikler görülür.
-         Ülke genelindeki nüfus dağılışında düzensizlikler görülür.
-         Yatırımlar dengesiz olarak dağılır.
-         Kırsal kesimlerin yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
2.   Dış Göçler
Nüfusun yer değiştirmesi sadece ülke sınırları içinde olmaz. İnsanlar uzun süre kalmak, çalışmak veya yerleşmek amacıyla ülke sınırları dışına çıkabilirler. Bu durum dış göçlere yol açar. Bir ülke ile diğer ülkeler arasındaki nüfus alışverişlerine dış göç adı verilir. Bu göçlerle ülkelerin nüfusunda azalma veya artma olur. Dış göçlerin de bazı şekilleri vardır.
a.   Zorunlu Göç (Sığınma Göçü)
Baskı, zulüm veya savaştan kaçarak herhangi bir ülkeye yapılan göç şeklidir. 1979 yılında Rusya’nın Afganistan’ı işgali sırasında 2,5 milyon Afganlı’nın Pakistan’a sığınması örnek verilebilir.
b.   Değiştirme (Mübadele) Göçü
Ülkeler arasındaki antlaşmalarla yapılan göçlerdir. Lozan Barış Antlaşması’na göre 4 bin kadar Türkün Yunanistan’dan ülkemize gelmesi ve 150 bin kadar Rum’un Yunanistan’a gönderilmesi örnek verilebilir.
c.   Gönüllü Göç
Gönüllü olarak başka bir ülkeye sürekli yerleşmek amacıyla yapılan göçlerdir. Avrupalıların Amerika ve Avustralya gibi yeni Dünya kıtalarına göçü örnek verilebilir.
d.   İş Gücü Göçü
Bir ülkeden başka bir ülkeye çalışmak amacıyla insanların gitmesidir. 1950 yılından sonra Türkiye’den Almanya’ya çalışmak amacıyla yapılan göçler örnek verilebilir.
e.   Beyin Göçü
Bilim adamı, ekonomist, doktor, mühendis gibi nitelikli insanların ekonomik nedenlerle başka ülkelere göçmesidir. Ülkemizde yetişen bazı nitelikli elemanların çeşitli Avrupa ülkeleri ile ABD’ye yerleşmeleri örnek verilebilir.
Türkiye’ye dışarıdan yapılan göçler, dışarıya yapılan göçlere göre çok fazladır.
Ülkemize, 1927 ile 1930 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere yaklaşık 2,2 milyon göç olmuştur. Ülkemize göç gönderen ülkelere bakıldığı zaman, bunların genellikle Osmanlı Devleti sınırları içinde kalan ülkeler olduğu görülmektedir.
Özellikle, 1950 yılından sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Günümüzde Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır.
Türkiye’den yurt dışına yapılan göçler sonucunda, artan nüfusun işsizlik sorunu kısmen çözümlenmiş, ülkemize giren işçi dövizi artmıştır. Ayrıca yurt dışına göç eden insanlarımız, gittikleri ülkelerde Türk kültürünün tanıtılmasını sağlamışlar, ülke turizminin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...