20 Ocak 2014 Pazartesi

GENELGELER ve KONGRELER

1. Havza Genelgesi
Mustafa Kemal Paşa 25 Mayıs 1919’da Samsun’dan Havza’ya geçmiş, mülki ve askeri makamlarla olan temaslarını buradan sürdürmüştür. 25 Mayıs’ta mülki ve askeri amirlere gönderdiği genelgeyle;
- Büyük ve heyecanlı mitinglerle işgallerin protesto edilmesini
- Gösteriler sırasında düzenin korunmasına dikkat edilmesi ve Hristiyan halka karşı saldırı ve düşmanlık yapılmamasına önem verilmesini
- Büyük devletlerin temsilcilerine ve İstanbul Hükümeti’ne uyarı telgraflarının çekilmesini
istemiştir.
Protesto mitingleriyle ülkenin kurtarılamayacağını bilen Mustafa Kemal Paşa Havza Genelgesi ile; toplum psikolojisinden yararlanarak halkın harekete geçirilmesini, toplumun kaynaşmasını, ulusal bilincin uyandırılmasını sağlamayı ve Kurtuluş Savaşı’nın halka mal edilmesini amaçlamıştır.
2. Amasya Genelgesi
Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan genelgeyi Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Refet Paşa (Bele) ve Rauf Bey (Orbay) de imzaladılar. Ayrıca Konya’daki Ordu Müfettişi Cemal Paşa (Mersinli) ve Erzurum’daki 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın da onayı alındıktan sonra Anadolu’daki sivil, asker tüm makamlara gizli olarak yayınlandı (22 Haziran 1919). Amasya Genelgesi kararlarını komutanların onaylaması Milli Mücadele hareketini güçlendirmiştir. Amasya Genelgesi’nde kabul edilen kararlar şunlardır:
a. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
Bu madde ile;
- Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi belirtilmiştir.
- Vatanın içinde bulunduğu kötü durum millete duyurulmuş ve bölgesel kurtuluşu çare olarak gören vatanseverlere uyarı yapılmıştır.
b. İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok saymaktır.
Bu madde ile;
- İstanbul Hükümeti’ne ilk defa karşı çıkılarak görevini yerine getiremediği millete duyurulmuştur.
- Kurtuluş Savaşı’nın gerekçelerinden biri de İstanbul Hükümeti’nin millete karşı görevini yerine getirememesi olarak açıklanmıştır.
c. Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.
Bu madde ile;
- Kurtuluş Savaşı’mızın yöntemi belirtilmiş ve yönetim şeklinin değiştirileceği ima edilmiştir.
- Millet egemenliğine vurgu yapılmış ve kurtarıcı olarak padişah, halife ve manda yönetiminin yerini milliyetçilik duygusu almıştır.
- Türk inkılabının evrensel bir nitelik taşıdığı ortaya konulmuş, hem padişaha hem de işgalci güçlere isyan edilmiştir.
d. Ulusun durumunu ve davranışını gözönünde tutmak ve haklarını duyurmak için her türlü tesir ve kontrolden uzak ulusal bir heyetin oluşturulması gereklidir.
Bu madde ile;
- Kurtuluş mücadelesi kişisellikten çıkarılarak kurumsallaştırılmaya çalışılmıştır.
- Mustafa Kemal Paşa, yeni bir parlamentonun (TBMM) toplanmasını ve bu kurulun kesinlikle ulusu temsil etmesini istemiştir.
e. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongre toplanacaktır.
Bu madde ile;
- Milli bir kongre toplanarak milli birlik ve beraberlik sağlanmak istenmiş, ulusal cemiyetlerin birleştirilmesi düşünülmüştür.
- Türk milletinin geleceğinin Anadolu’nun her tarafından gelecek delegelerle belirlenmesi düşünülmüştür.
f. Bütün sancaklardan halkın güvenini kazanmış üç delegenin olabildiğince çabuk Sivas’a yetişebilmesi için hemen yola çıkarılması gerekmektedir. Herhangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek bu delegelerin kimlikleri ulusal bir sır olarak tutulmalı, delegeler gerekli görülen yerlerde değişik adlarla yolculuk yapmalıdır. Sivas Kongresi’ne katılacak temsilciler Müdafaa-i Hukuk, Redd-i İlhak ve belediyelerce seçilecektir.
Bu madde ile;
- Kararların halkın istekleri doğrultusunda alınması amaçlanmış ve Milli Mücadele taraftarı kişilerin seçilmesine çalışılmıştır.
- Milli cemiyetler ve yerel idareler etkin duruma getirilmiştir.
- Milli Mücadele başlama aşamasında İtilaf Devletleri, azınlıklar ve İstanbul Hükümeti’nden saklanmaya çalışılmış, delegelerin Sivas’a ulaşması amaçlanmıştır.
g. Doğu illeri adına 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.
YORUM:
- Mustafa Kemal Paşa artık İstanbul’un Anadolu’ya egemen değil, bağlı olmak zorunda olduğunu belirtmiştir.
- 7/8 Temmuz gecesi İstanbul’dan aldığı özel bir haberden, kendisini görevden uzaklaştırdıklarını, bunun ilan edilmek üzere olduğunu öğrenen Mustafa Kemal Paşa, daha önce davranarak askerlikten ve bütün görevlerinden istifa ettiğini ve halkın arasına katıldığını bildirdi.
3. Erzurum Kongresi
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından düzenlenen Erzurum Kongresi’nin toplanmasında;
- Mondros Ateşkesi’nin 24. maddesine göre; doğu vilayetlerinin İtilaf Devletleri’nin tehdidi altına girmesi
- Doğu bölgelerinde kurulması planlanan Ermeni Devleti’nin engellenmek istenmesi
- Doğu bölgelerindeki milli güçleri birleştirmek ve birlikte hareket edilmesinin sağlanması
gibi nedenler etkili olmuştur.
Erzurum Kongresi 23 Temmuz’da Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında Erzurum, Bitlis, Sivas, Trabzon ve Van illerinden gelen 54 delege ile görüşmelere başlamıştır. Erzurum Kongresi’nin önemli kararları şunlardır:
a. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
Bu maddeyle;
- Türk vatanının bölünmez bir bütün olduğu ilan edilerek topraklarımızı işgal etmek isteyen güçlerin emperyalist oldukları belirtilmiştir.
- Bütün Türk ulusunu ve memleketlerini ilgilendiren ulusal bir karar alınmış ve ilk defa milli sınırlardan bahsedilmiştir.
b. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı Osmanlı Devleti’nin dağılması halinde millet birleşerek kendini savunacaktır.
Bu kararla; işgalci güçlere karşı güç oluşturmak için doğu illerindeki yararlı cemiyetler Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin bünyesinde toplanmıştır.
c. Osmanlı Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamaz ve koruyamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplanmış değilse, bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır.
d. Osmanlı ülkesinin bütünlüğünün ve ulusal bağımsızlığının sağlanması, saltanat onurunun ve hilafetin korunması için milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
Bu maddeyle;
- Millet egemenliğinin koşulsuz olarak gerçekleştirileceği belirtilmiştir.
- Kuvay-i Milliye adını taşıyan teşekküllerin milli iradeyi hakim kılacağı açıklanmıştır.
- Padişahın korunması kongrede kabul edilmiştir.
e. Her türlü toprakları ele geçirme Rumluk ve Ermenilik kurulması amacına yönelik sayılacağından topluca savunma ve toplumsal dengemizi bozacak şekilde Hristiyan azınlıklara yeni bir takım ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir. Ancak, Osmanlı yasalarıyla ülkemizdeki azınlıklara verilen mal, can ve namus güvenliğine tamamen saygılı kalınacaktır.
f. Manda ve himaye kabul olunamaz.
Bu maddeyle manda ve himaye fikri ilk defa Erzurum Kongresi’nde reddedilmiştir. Herhangi bir devletin himayesinin kabul edilemeyeceği ve Türk ulusunun koşulsuz bağımsız olacağı belirtilmiştir.
g. Mebuslar Meclisi’nin derhal toplanmasına ve hükümetin yaptığı işlerin milletçe kontrol edilmesine çalışılacaktır.
- Bu karar ulus egemenliğine önem verildiğini göstermektedir.
- Mebuslar Meclisi’nin açılması istenmiş ve İstanbul Hükümetinin faaliyetleri denetim altına alınmaya çalışılmıştır.
- Halkın yönetim üzerinde etkinliğinin artırılmasına çalışılmıştır.
h. Ulusal bağımsızlığımıza saygılı ve ülkemizi ele geçirme amacı taşımayan herhangi devletin teknik, sanayi ve ekonomik yardımı kabul edilebilir.
Bu maddeyle; Erzurum Kongresi’nde yalnızca iç politikayı ilgilendiren ilkeler değil, bazı dış politika ilkeleri de belirlenerek ilan edilmiştir. Bu da Erzurum Kongresi’nin meclis gibi hareket ettiğini göstermektedir. Ayrıca yeni yönetimin ekonomik ihtiyaçlarına rağmen bağımsızlık ilkesinden ödün vermeyeceği ve dış ilişkilere önem verdiği görülmektedir.
UYARI: Erzurum Kongresi; amacı, toplanış şekli ve yapısı bakımından yerel özellikler taşımaktadır. Ancak aldığı kararlar yönünden ulusal bir kongre özelliğine sahiptir. Kongre; alınan kararları uygulamak üzere bir Temsilciler Kurulu seçmiştir. 9 kişiden oluşan bu kurulun başkanı Mustafa Kemal Paşa olmuştur.
4. Sivas Kongresi
Amasya Genelgesi ile toplanacağı belirtilen Sivas Kongresi 4 Eylül 1919’da görüşmelere başlamıştır. Sivas Kongresi’nin toplanmasında;
- Anadolu ve Rumeli’deki direniş cemiyetlerini birleştirerek Kurtuluş Savaşı’nı tek elden yönetme
- Erzurum Kongresi’nde alınan kararları Türk ulusunun temsilcileriyle görüşerek halka mal etme
- Kurtuluş Savaşı’nın ulusal kongrenin seçeceği bir kurul tarafından yönlendirilmesini sağlama
gibi nedenler etkili olmuştur. Sivas Kongresi’nde alınan önemli kararlar şunlardır:
a. Erzurum Kongresi kararları bazı değişiklik ve ilavelerle kabul edilmiştir.
b. Ulusal direnmeyi gerçekleştirmek için kurulan dernekler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilmiştir.
Bu maddeyle; ulusal güçler birleştirilerek yönetim tek elde toplanmıştır. Böylece işgalcilere karşı ayrı ayrı yapılan savunma yerine milletçe savunma ve direnme kararı alınmıştır.
c. ABD veya İngiltere’nin koruyuculuğu (mandası) reddedilmiştir.
Manda (koruyucu), devletler hukukunda bir ulusun başka bir ulus tarafından yönetilmesi anlamına gelir. Milletler Cemiyeti, bu yönetme işini üyesi olan büyük devletlere bırakmıştır. Türk ulusu bağımsızlık ilkesine ters düşen manda isteklerini Sivas Kongresi’nde kesin olarak reddetmiştir.
Kurtuluş Savaşı’na hazırlıkların devam ettiği sırada ABD, General James G. Harbord’u Türkiye’de inceleme yapmak için göndermiştir. Araştırmalar sonucunda;
- Türk milliyetçilerinin ülkemizi savunmak için kararlı olmaları ve ABD’nin Türkiye’de asker bulundurma zorunluluğunun doğması
- Türkiye’nin ekonomik yönden fakir olması ve kaynaklarının yetersiz görülmesi
gibi nedenlerden dolayı ABD, Türkiye’de mandater bir yönetim kurmaktan vazgeçmiştir.
d. Devletin ve milletin bağımsızlığı, vatanın bütünlüğü zedelenmemek kaydıyla herhangi bir devletten ekonomik yardım alınabileceği kabul edilmiştir.
e. Temsilciler Kurulu’nun yetkileri bütün vatanı temsil edecek şekilde genişletilmiştir.
Bu maddeyle; Milli Mücadelenin yürütme yetkisi, ülke içinde ve dışında siyasi ve idari kararlar alabilme görevi Temsilciler Kurulu’na verilmiştir. Temsilciler Kurulu yürütme yetkisini ilk olarak Ali Fuat Paşa’yı Kuvay-i Milliye birliklerinin kumandanlığına tayin ederek kullanmıştır. Temsilciler Kurulu Ankara’da TBMM açılıncaya kadar hükümet gibi görev yapmıştır.
f. Gayrimüslimlerin her türlü vatandaşlık hakları saklı kalacak, ancak gayrimüslimlere siyasal egemenliğimizi kısıtlayıcı ayrıcalıklar verilmeyecektir.
g. Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin toplanması için çalışmalara devam edilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu maddeyle; Osmanlı yönetimi ulus iradesiyle birleştirilmeye çalışılmıştır. Meclisin açılmasına çalışılması kongrenin ulus egemenliğine verdiği önemi göstermektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...