DERS 7: NİÇİN ÇOCUK SAHİBİ OLMAK
İSTEDİNİZ?
Bu soruyu kendinize yönelttiğinizde
nasıl bir cevap veriyorsunuz? Çok değişik cevaplar verilebilir, ancak ebeveynler
“annelik-babalık” duygularını yaşayabilmek için çocuklarına muhtaç olduğunu
unutmamalı.
Fakat amaç ne olursa olsun hemen her
ebeveynin ruhunda açıktan veya örtülü bir biçimde şekillendirdiği bir amaç
vardır. “Analık veya babalık duygusunu yaşamak veya bu duyguya ihtiyaç
hissetmek vardır.” Yani çocuk sahibi olunmak istenmesinin nedeni bir neslin
yetişmesine katkı sağlamak da olsa, çocukları sevmek de olsa, toplumun
beklentisi de olsa ortak amaç ebeveynlik duygusunu yaşamaktır. Hatta kimi zaman
bazı ebeveynler tarafından biraz daha bencilce düşünülür. Şöyle ki: “İleride
yalnız kalmama” düşüncesi de eklenir bu ebeveynlik arzusuna.
İşte bu noktada biraz durup düşünmenizi
istiyorum. Sizler ebeveyn olma, diğer bir ifadeyle anne-baba olma gibi güzel
duyguları zaman zaman sinirlendiğiniz, hatta bazen öfkenizi yenemeyip
kendilerine fiziksel şiddet uyguladığınız, çok rahatlıkla bağırabildiğiniz,
çevrenizdeki diğer insanlara kızdığınız halde acısını kendilerinden
çıkardığınız çocuklarınız sayesinde yaşadınız ve yaşıyorsunuz. Toparlamak
gerekirse çocuklarınızın doğumuyla, hatta anne rahmindeki yerlerini almalarıyla
birlikte ebeveynlik coşkusu başlıyor. Sebepler dairesinde size bu ulvi
duyguları yaşatan çocuklarla yaşanan olumlu münasebet ne oluyor da çocuk dünyaya
geldikten ve sorunlar baş göstermeye başladıktan sonra sona eriveriyor. Ve en
ufak bir sorunda, (ki çoğu zaman sorun kapsamında değerlendirilmeyen
davranışlar ebeveynin sabırsızlığı nedeniyle sorunmuş gibi görünüyor). Yaşadığı
bütün o güzel duyguları unutup, öfke kaynağı haline gelebiliyor. İsterseniz
ebeveyn oluşunuzun size kazandırdıklarını şöyle birkaç maddede toparlamaya
çalışalım.
Ebeveynliğin bireye kazandırdıkları
Şayet çocuklarınız yanınızdaysa hemen
şimdi, değilse eve gidip onları gördüğünüz an lütfen bir düşünün. Ve sonra size
böyle güzel ve faydalı bir armağan verdiği için önce verene teşekkürlerinizi
sunun ve sonra da bu armağana zarar vermeden ve deforme etmeden bakın. Ve
çocuklarımızın hangi yaşta olurlarsa olsunlar bize ihtiyaçları olduğu gibi
bizlerin de hangi yaşta olursak olalım onlara ihtiyacımız olduğunu unutmayalım.
Başlığımızı tekrarlamak gerekirse:
“ANA-BABALIK DUYGULARINI YAŞAMAK İÇİN
ÇOCUKLARIMIZA İHTİYACIMIZ OLDUĞUNU UNUTMAYALIM.”
Her şeyden önce bireyin ve özellikle de
anne olacak bireyin ruhundaki pozitif duygu ve davranışlar harekete geçer.
Birey ebeveynlik ile kazandığı bu
duyguları deforme etmeyecek olursa bu duygular sebebiyle bireylerin hayata
bakış açıları olumlulaşır ve bu da hayattaki bireysel başarılarına ve mutluluklarına
kaynaklık eder.
Çocuk sahibi olma eşler için kuvvetli
bir ortak paydadır. Eşler arası münasebet için tek şart değildir. Fakat
diyaloğun kuvvetlenmesinde önemli bir paya sahiptir.
İlk günlerden itibaren yaptığı hemen
her yeni davranış ebeveyn için yeni bir mutluluktur. Bu denli küçük olmasına
rağmen ebeveyni bu yeni davranışlar kadar mutlu eden neredeyse ikinci bir şey
yoktur.
Çocukla birlikte aile içinde düzen ve
disiplin oluşumu sağlanır.
Ebeveynlik ile yeni bir rol sahibi olan
birey bu rolüne zorunluluk değil de güzellik olarak bakabilirse çocukla
birlikte geçirilen dakikalar (çocuk ne kadar gürültü yapsa da) birey için
rahatlama seansları olur. Ebeveynlik bireyin olgunlaşma sürecine katkı sağlar.
Ailem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder