DERS 11: ANNE BABALIK VASIFLARI
Ne güzeldir anne-baba olmak. Fakat bir o kadar da
zordur. Her bireyin birbirinden farklı hususiyetleri vardır. Herkes birbirine
benzemek durumunda değildir. Fakat anne-baba olduktan sonra tüm ebeveynlerin
birbirlerine benzemeleri gereken, özellikleri veya bir diğer ifade ile
vasıfları olmak zorundadır. Aşağıda bu vasıflardan sadece bir kısmına yer
verilmiştir. İlerleyen derslerde hem bu vasıflar zaman zaman detaylandırılacak
hem de diğer vasıflar anlatılmaya çalışılacaktır. Bazı bireylerde gerek yaşam
koşulları nedeniyle gerek yetiştirilme yöntemleri nedeniyle çeşitli negatif
özelliklerin var olduğunu görürüz. Asabiyet, şiddete meyil, sabırsızlık vb.
Aslında bu vasıflar zaten bireyde de tercih edilmeyen özelliklerdir. Ama
anne-babalık rolleri aktif haldeyken kesinlikle devre dışı bırakılması gereken
özelliklerdendir. Hemen her insanın zaman zaman sinirlenme hakkı olabilir veya
öfkelenebilir. Fakat anne-babalık rolündeyken birey negatif olan tüm bu
özelliklerini frenleyebilmelidir. “Ne yapayım, ben böyleyim” tarzı bir yaklaşım
çocuk eğitiminin handikaplarından biridir. Bu nedenle davranışsal anlamda veya
ruhsal anlamda çeşitli sorunlar yaşayan bireyler kendilerini kontrol etmeli,
edemiyorlarsa çocuklarının yanında hatalı davranıp etkilerini çocuğa
yansıtmamaları için gerekirse bir uzmandan destek almalıdırlar. Anne-babaların
taşımaları gereken önemli vasıfları şöyle sıralayabiliriz:
SABIR
“Sabır olmadan asla!” Sabırlı oluş veya
sabırsızlık genelde çocuğun davranışlarına bağlı olarak değil ebeveynin ruhsal
durumuna göre değişkenlik arz ediyor. Öyleyse aslında sabrımızı zorlayan
çocuklarımızın davranışları değil, çocuklarımızın davranışlarına bizim ruhsal
anlamda hazır olmayışımızdır, diyebiliriz. Mesela, bir baba bir gün önce hiç
kızmadığı bir davranışa ertesi gün çok yorgun olduğu için kızabiliyor. Veya
çocuğu suyla oynamayı seven bir anne suyla üstünü ıslatan çocuğuna sabırla
yaklaşırken, ertesi gün çocuğa giydirecek temiz kıyafet kalmadığı için aynı
davranışa sabır göstermeyebiliyor. Öyleyse burada üzerine su dökme davranışı
değil annenin hazır olmayışı bu sabırsızlığı üretmiştir. Kendimden bir örnek
verecek olursam. Benim kızımın en büyük eğlencesi dolu poşetleri boşaltmaktır.
Makarna poşeti de olabilir, pirinç poşeti de. Henüz neden-sonuç ilişkisi
kuramadığı için bunu bir oyun olarak algılıyor. Kızım yaklaşık 2 yaşında. Benim
sabırla yaklaştığım bu olaya maalesef birçok ebeveyn öfkeyle yaklaşabiliyor.
İstisna denebilecek durumlar vardır. Birtakım davranış sorunları olan ve
ısrarla tercih edilmeyen davranışlarda bulunan çocuklar gibi. Bu durumda da
çocuğu anlamak ve çocuğa yardımcı olmaya çalışıp sorunun çözümüne odaklaşmak,
gerekiyorsa uzman desteği almak gerekir. Yani sabır göstermeyip tepkisel
davranmak burada da çözüm değildir.
SEVGİYLE YAKLAŞIM
Her anne-baba çocuğunu sever mutlaka,
ama çok az anne-baba bunu çocuğuna hissettirebilir. Anne-baba, çocuğu sevdiğini
ona hem söylemeli hem de hissettirmelidir. Burada baz alınacak nokta çocuğun
kendi sevgi dilidir. Beden temasından hoşlanan çocuğa dokunmak, konuşmayı seven
çocukla zaman ayırıp sohbet etmek gibi. Bunun dışında çocuğunuzla ilgili
yapacağınız tüm işlerde sevgiyle hareket etme önemli bir unsurdur. Yani
çocuğunuzu geçiştirmeden veya öfke duygularını sıfırlayarak çocuğa yaklaşma,
çocuk için oldukça önemlidir. Çocukların hisleri çok kuvvetlidir. Kendilerinin
her şeye rağmen sevildiklerini bilirlerse ebeveynlerini anlama adına daha fazla
çaba harcarlar.
SAYGI
Ebeveynlerin en büyük yanılgılarından
biri çocuklarının bir birey olduklarını unutmalarıdır. Evet sevgili
anne-babalar çocuklarınız da aynen sizin gibi çeşitli duygu ve düşünceleri olan
bireylerdir. Onların da utanma duyguları ve onurları vardır. Bu nedenle size
yapılmasını istemediğiniz hiçbir davranışı çocuklarınıza uygulamamalısınız.
HOŞGÖRÜ
Hoşgörü gösterilecek kişinin kendi
yavrunuz olduğunu düşünecek olursanız çocuklarınızın hatalı bile olsa birçok
davranışlarına hoşgörü göstermeniz zor olmayacaktır. Çocuklarınıza her zaman
hoşgörü gösterin. Tabii bazı hatalı davranışlar karşısında tatlı bir otorite
kurmanız ve çocuğunuzun davranışının sonucuna katlanmasına olanak sağlamanız
gerekebilir. Ama çocuğunuz bu kararlı halinizi görürken bile siz içinizde
hoşgörünüzü daima zinde tutun. “O henüz çocuk” deyin veya “gençliğin bir
hatası” olarak değerlendirebilin. Tavır koymanız gereken durumlarda çocuğunuza
doğruları öğretme adına tatlı otoritenizi sergilemeli ve kararlı olmalısınız.
Fakat bunu iyi kalplilikle yapmalısınız.
TEBESSÜM
Bazı ebeveynler çocuklarını şımartmamak
için onlara tebessüm etmezler. Umarım bu grup ebeveynlerden değilsinizdir.
Çocuk tebessümle şımarmaz, bunu asla unutmayın. Samimiyetle çocuğa tebessüm
etmek aradaki bağı kuvvetlendireceğinden ebeveynin çocuk eğitiminde daha çabuk
mesafe kat etmesine neden olur. Kimi ebeveynlerin ise tebessüm etmiyor olmaları
kasıtlı değildir. Ama bunu çocuk için bir ihtiyaç görmediklerinden genellikle
çocuğa karşı nötr bir surat ifadesi takınırlar. Çevreye gülücükler saçan nice
ebeveynlerin çocuklarının yanında yorgunluk gibi bahanelerle tebessüm bile etmedikleri
görülür. Oysa tebessüm çocuğun kendisini değerli hissetmesini kolaylaştırdığı
gibi, çocuğun bundan eğitsel anlamda pozitif etkilenmesini sağlar.
Ailem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder