22 Ocak 2014 Çarşamba

TÜRKİYE’DE İKLİM ELEMANLARI

1.   Sıcaklık
a.   Yıllık Ortalama Sıcaklık
-         Türkiye’nin bütün kıyılarında yıllık sıcaklık ortalaması iç kesimlerden fazladır. Bunda denizlerin ılıtıcı etkisinin rolü büyüktür.
-         Sıcaklıklar enlemin etkisi ile kuzeyden güneye doğru artış gösterir.
-         Batıdan doğuya doğru gidildikçe sıcaklıkların düştüğü görülür. Bu durum yükselti ve karasallıktan kaynaklanır.
-         Yıllık ortalama sıcaklıklar 4 – 20 °C’nin altındadır.
-         Ocak ayı ortalamaları üzerinde karasallık, yükselti ve enlem faktörü rol oynar.
-         Kıyılarla iç kesimler arasında büyük sıcaklık farkı vardır.
-         En yüksek sıcaklıklara Akdeniz kıyılarında rastlanır. Bu kıyılarda ortalama sıcaklık 10 °C’ye kadar düşer.
c.   Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık
-         Karasallık ve yükselti temmuz ayı sıcaklıkları üzerinde belirleyici rol oynar.
-         Bu ayda, sıcaklıklar genel olarak ülkemizin her yerinde yüksektir.
-         En yüksek sıcaklıklar Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir. Bu bölgeyi Akdeniz ve Ege bölgeleri izler.
-         En düşük sıcaklıklara Kuzeydoğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde rastlanır.
2.   Basınç ve Rüzgarlar
Türkiye yaz ve kış mevsimlerinde değişik basınç merkezlerinin etkisinde kalmaktadır.
Kış mevsiminde, genelde Sibirya yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncı etkili olur. Ülkemizin kuzeydoğusundan İç Anadolu’ya kadar sokulan Sibirya yüksek basıncı, Anadolu’nun iç kesimlerindeki basıncını artırır. Bu dönemlerde, yağışlar azalır ve hava sıcaklıkları çok düşer. Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkları artar. Sibirya yüksek basıncı çok kuvvetli değilse, İzlanda alçak basıncı ülkemizde etkili olmaya başlar. Bu durumda da kışlar daha ılık ve yağışlı geçer.
Yaz mevsiminde, Basra ve Doğu Akdeniz alçak basınçları ile Azor yüksek basıncı etkili olur. Basra alçak basıncı çok kuvvetli ise ülkemizde yazlar çok sıcak ve kurak geçer.
Türkiye’de özellikle kara içlerinde dağlar ile vadilerin farklı zamanlarda ısınması sonucu ortaya çıkan basınç merkezleri arasında vadi ve dağ meltemleri oluşur. Deniz kıyılarında gün içerisinde, kara ve denizlerin farklı ısınma özelliklerine bağlı olarak da deniz ve kara meltemleri oluşur. İzmir çevresindeki deniz meltemine imbat adı verilir.
Yerel ısınma farklılıklarından doğan meltemlerin dışındaki rüzgarlar, genellikle kuzey ve güney yönlerden eser. Kuzeyden esen karayel, yıldız ve poyraz rüzgarları soğutucu bir etkiye sahiptir. Güneyden esen lodos, kıble ve keşişleme rüzgarları da sıcaklığı artırıcı bir etkiye sahiptir.
Karayel, Türkiye’nin kuzeybatısından, her mevsim belirli aralıklarla eser. Soğuk ve kuru karaktere sahiptir. Ancak etkili olduğu yerlerde sıcaklığı düşürdüğünden, kış mevsiminde kar yağışlarına neden olur. Genellikle fırtına şeklinde eser ve zaman zaman Marmara ve Karadeniz’de deniz ulaşımını engeller.
Yıldız, Karadeniz üzerinden Anadolu’ya doğru esen soğuk karakterli bir rüzgardır. Deniz üzerinden geçtiğinden, bünyesine nem alır ve Karadeniz kıyılarında yamaç yağışlarına neden olur.
Poyraz, kuzeydoğudan eser. Özellikle Karadeniz kıyılarının bol yağışlı olmasında etkilidir. Yazın serinletici etki yapar.
Ege denizinde yazın poyraz benzeri rüzgarlar tam kuzeyden eser. Eski Yunanlılar bu rüzgarlara ticaret rüzgarları anlamında Etesia demişlerdir. Bugün de Dünya literatüründe Ege denizinde yazın kuzeyden esen bu rüzgarlara etezyen (etesien) denilmektedir.
Lodos, Türkiye’nin güneybatısından eser. Sıcak ve kuru karaktere sahiptir. Ancak Akdeniz üzerinden geçtiğinden bünyesine nem alır ve özelikle güneybatı Ege kıyılarına bol yamaç yağışı bırakır. İç kesimlere doğru geçtikçe nemi azaldığından, sıcak ve kuru olarak eser. Kışın etkili olduğu dönemlerde kar yağışlarının yerini yağmur yağışları alır. Kar örtüsünün bulunduğu yörelerde, karlar hızlı bir şekilde eriyerek dağ zirvelerine doğru çekilirler.
Kıble, Akdeniz üzerinden geçerek, güneyden Anadolu’ya doğru esen sıcak yerel rüzgardır. Akdeniz kıyılarında yer yer yamaç yağışlarına neden olurken, iç kesimlerde sıcak ve kuru olarak eser.
Keşişleme (Sam Yeli), Türkiye’nin güneydoğusundan esen rüzgardır. Sıcak ve kuru özelliklere sahiptir. Suriye çölünden Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne doğru eser. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yazın en sıcak bölge olmasında etkisi vardır.
3.   Nemlilik ve Yağış
Türkiye, ılıman iklim kuşağında yer alan bir ülkedir. Ancak yağış özellikleri, ılıman kuşağın yağış özellikleriyle aynı değildir. Yıllık ortalama yağış bakımından bölgeler arasında büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama yağış 2500 mm’yi bulurken, bazı bölgelerde 250 mm’nin altına inmektedir.
Türkiye’deki yağış dağılışı haritası incelendiğinde şu sonuçlar ortaya çıkar:
-         Doğu Karadeniz kıyı kesimi, ülkemizde en fazla yağış alan yerdir. Rize çevresinde yıllık yağış miktarı 2500 mm civarındadır.
-         Doğu Karadeniz kıyılarından sonra en fazla yağış alan yerler; Batı Karadeniz kıyıları, Antalya civarı ve Menteşe yöresidir.
-         Tuz gölü civarı, Iğdır ve Develi ovaları ülkemizde en az yağış alan yerlerdir. Buralarda yağış 250 mm’den azdır.
-         Türkiye’nin kıyı kesimlerindeki yağış miktarı iç kesimlerdekinden fazladır. Ancak iç kesimlerdeki yağışlar yükselti arttıkça çoğalmaktadır.
-         Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında dağlar kıyıya paralel uzandığından, denize bakan yamaçlar bol yağış almaktadır. Buna karşılık, iç kesimlere bakan yamaçlarda yağış miktarı azalmaktadır. Ege Bölgesi’nde dağlar kıyıya dik uzandığından nemli hava kütleleri iç kesimlere kadar sokularak yağış bırakır.

-         Yağışın mevsimlere dağılımı (yağış rejimi) bakımından önemli farklılıklar görülür. Karadeniz Bölgesi her mevsim yağışlıdır. Bunun dışında kalan bölgelerde kurak ve yağışlı dönemlere rastlanır. Kurak dönem genellikle yaza rastlarken, yağışlı dönem kışa rastlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YATMA ZAMANI

GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...