Yazmış olduğu eserlerle astronomiye büyük hizmetlerde bulunan
Ebu'l-Vefâ el-Buzcâni (940-998), küresel astronomide karşılaşılan sorunların
çözülebilmesi için, yeni trigonometrik bağıntıların keşfedilmesi suretiyle
trigonometrinin geliştirilmesi gerektiğini anlamış ve araştırmalarını daha
ziyade bu alana yöneltmiştir.
Habeş el-Hâsib ve el-Mervezi gibi önemli matematikçileri izleyerek, tanjant ve
sekant fonksiyonlarını tanımlamış ve trigonometrik fonksiyonların yayların
büyüklüğüne göre değişen değerlerini 15 dakikalık aralıklarla hesaplayarak
tablolar halinde sunmuştur. El-Mervezi'nin tabloları, tanjant ve kotanjantı
yayın fonksiyonu olarak vermediği gibi, Ebu'l-Vefâ'nınkiler kadar sağlıklı da
değildir.
Ebu'l-Vefâ, * ve * toplam ve farkları 90 dereceden küçük iki yay ve * * * olmak
şartıyla, sin (* + *) - sin * * sin * - sin (*-*) eşitsizliğini bulmuş ve
sonradan kendi adıyla anılan bu teoremi kullanarak sin 30 dakikanın değerini
sekiz ondalığa kadar doğru bir biçimde hesaplamıştır.
Aynı zamanda birim dairenin yarıçapını 1 olarak kabul eden Ebu'l-Vefâ'nın bu
alandaki uğraşları, trigonometrik fonksiyonların yaya bağlı değerlerinin daha
doğru hesaplanabilmesi yolundaki çabalara güzel bir örnek teşkil etmiştir.
Ayrıca, sin * ve sin * bilindiğinde, sin (* * *)'dan hareketle, 2 sin² */2 * 1
- cos * ve sin * * 2 sin */2 . cos */2 bağıntılarını bularak, yarım açının
sinüs ve kosinüsünün hesaplanmasını sağlamıştır.
Ebu'l-Vefâ el-Buzcâni, küresel üçgenlerin çözümünde kullanılan çeşitli
bağlantıları bulmak suretiyle bu konunun gelişmesine de büyük hizmetlerde
bulunmuştur. Müslüman matematikçiler tarafından Şeklü'l-Katta, yani Kesenler
Teoremi diye adlandırılan Menelaus Teoremi'ni kullanarak bir dik açılı küresel
üçgende, sin a / sin c * sin A ve tg a / tg A * sin b eşitliklerinin geçerli
olduğunu göstermiş ve bu eşitliklerden cos c * cos a . cos b eşitliğini
çıkarmıştır.
Dik açılı olmayan küresel üçgenler için sinüs teoremini ilk defa onun bulmuş
olması pek muhtemeldir. Ebu'l-Vefâ, matematiğin diğer bazı dallarına da önemli
katkılarda bulunmuştur. Bağdat'ta yaptığı gözlemlerle ekliptiğin eğimini
ölçmüş, mevsim farklarını bulmak için ekinoksları gözlemlemiş, ayrıca Bağdat'ın
enlemini ölçmüştür.
El-Zic el-Vâzıh adlı bir de zic hazırlamıştır. Astronomide ilk müşterek çalışma
örneğini vermiştir. Beyrûni ile ilişki içinde olan Ebu'l-Vefa Bağdat'ta,
Beyrûni ise Harezm'de 997 yılındaki Ay tutulmasını gözlemlemişler ve her iki
kentteki tutulma farkını bir saat olarak bulmuşlardır. Buradan iki kent
arasındaki boylam farkını doğru olarak saptama olanağını elde etmişlerdir.
Ayrıca her iki bilim adamı da tutulma düzlemini 23 derece 37 dakika olarak
belirlemişlerdir.
Ebu'l-Vefâ, çalışmalarını iki farklı gözlem evinde yürütmüştür. Bunlardan
birisi Şemsüddevle ve diğeri ise kendi gözlemevidir. Bu ikincisinde onun büyük
boyutlu aletler yaparak dakik gözlemlerde bulunduğu söylenmektedir.
21 Şubat 2021 Pazar
BUZCANİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
YATMA ZAMANI
GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...
-
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devlet yönetiminin millet egemenliği esasına dayandırılma...
-
KARADENİZ BÖLGESİ A. BÖLGENİN GENEL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bölge, ismini Karadeniz’den alır. Doğuda Gürc...
-
14. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Avrupa’nın Genel Durumu 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nı kaybeden Türkiye Selçuklularının merkezi otorites...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder