21 Şubat 2021 Pazar
WOLFGANG PAULI
Heisenberg ile birlikte manyetik alanların kuvanta teorisini kurdu ve Kopenhag okulunun en ileri, en ünlü temsilcilerinden biri oldu. Pauli ilkesi de denilen ünlü ihraç ilkesini ortaya attı. Sonradan bu ilke, birleşme değerinin yorumuna ve iki cismin aynı anda aynı uzay parçası içinde bulunamayacağı kavramına yol açtı.
1931 yılında Fermi ile nötrinoların varlığını teorik olarak ispatladı. Bu hipotez çok daha sonraları deneysel yoldan ispatlanabildi. W. Pauli 1945 yılında Nobel fizik ödülüne layık görüldü.
Pauli İlkesi, 1924'te ortaya atılan, aynı uzay hücresinde (mesela atom) bulunan spinli taneciklerin gösterdiği bağdaşmazlıklarla ilgili ilkedir. Bu ilkeye göre n herhangi bir tamsayı olmak üzere, spinleri (n + ½) olan özdeş tanecikler aynı enerji seviyesinde bulunamaz. Elektronlar, protonlar, nötronlar Pauli ilkesine uyar.
Bu ilkeden elektronların bir atomun değişik enerji seviyelerindeki dağılışları, enerji seviyeleri arasında mümkün olan geçişler ve taneciklerin uyduğu istatistik hakkında temel sonuçlar çıkarılır. Buna ihraç ilkesi de denir.
WRIGHT KARDEŞLER
Orville Wright ve Wilbur
Wright
Wright Kardeşler, ilk motorlu uçağı yapan ünlü kardeşlerdir. Wilbur
Wright 1867 yılında doğmuş, 1912 yılında ölmüştür. Kardeşi Orville Wright ise
1871 yılında doğmuş, 1948 yılında ölmüştür.
Ohio, Daytonlu iki bisiklet ustası olan Wilbur ve Orville Wright, 1899'da
kuşların nasıl uçtukları hakkında kendilerine ipucu verebilecek her şeyi
sistemli bir şekilde incelemeye başladılar. Bilimsel eserlerde ve eski
insanların deneyimleri arasında kendi işlerine yarayacak hiçbir şey olmadığını
kısa sürede anlayan Wright kardeşler sadece Berlin yakınlarındaki bir tepe
üstünden planörle uçuş denemeleri yapan ve bu konuda çok dikkatli notlar tutan
Alman mühendisi Otto Lilienthal'in çalışmaları vardı.
Lilienthal kuşların uçmalarını çok yakından incelediği için planörünün bir kuşu
andırmasına fazla şaşmamak gerekir. Fakat o içlerinde ünlü ressam Leonardo Da
Vinci'nin de olduğu birçoklarını cezbeden tuzağa, yani kuş uçuşunu temsil eden
kanat çırpma olayının cazibesine kapılmadı. Lilienthal uçabilecek bir uçağın
havayla temas halinde olan sabit bir kanadı olması gerektiğini gösterdi.
Kararlı bir uçuşu gerçekleştirebilmek için gerekli kontrol sadece onun
söylediği böyle bir kanat tarafından sağlanabilirdi ve bu konuda Wright
kardeşler de onunla uyuşuyordu.
Wilbur ve Orville Wright bilimsel öğrenim görmemişler, liseden sonra yüksek bir
okula gitmemişlerdi. Fakat uçma alanındaki çalışmalarını ilerletirken kendi
bilimsel yönlerini de model uçaklar, uçurtmalar, insan taşıyan planörler ile
yaptıkları yüzlerce deney sayesinde bu konuda bilimsel bir eser hazırlayacak
kadar ilerlettiler. Hatta hazırladıkları 200'den çok farklı tipteki kanatları
denemek için bir rüzgar tüneli dahi yaptılar. Wright kardeşlerin 17 Aralık
1903'te North Carolina'da Orville'in kontrolünde havalanan ilk uçağı
aerodinamik ses teorisine bağlı kalınarak yapılmıştı.
Bu uçak iki pervaneliydi. Pilotla birlikte ağırlığı 335 kg.dı. Bu uçuşun beş
tane görgü şahidi vardır. Orville birinci denemede 12 saniye uçtu. Ve sadece 37
metre mesafe katetti. O günkü son denemesinde ise, bu süre 59 saniyeye çıkmıştı
ve 280 metrelik bir mesafeye uçmuştu. Daha sonra uçaklarını geliştirdiler ve
1904 yılında uçağa havada dönüşler yaptırarak, geri dönmek suretiyle
kalktıkları noktaya inmeyi başardılar.
Wright kardeşler, iyi bir uçak tasarımında kanadın ani esen şiddetli
rüzgarların zararlı etkisiyle sert havanın aşağı ve yukarı çekici etkisine
karşın pilotun düzeltmesiyle kanadın daha uygun bir vaziyet almasını sağlayan
bir mekanizma bulunması gerektiğini anladılar. Kuşları gözleyerek sert
havalarda uçuş düzeylerini korumak için kanat uçlarını nasıl büktüklerini not
aldılar. Kanat bükmeyi planörlerinin kanatlarının uçaklarını bir mekanizma
yardımıyla eğerek taklit ettiler. Deneylerinden bunun işe yarayacağını tahmin
etmişlerdir. Gerçekten de işe yaramıştır. Kanat eğmenin uçuş aerodinamiğini
nasıl etkilediğini doğru bir şekilde tahmin ettiler ve anladılar.
Wright Kardeşler artık uçabilen bir uçak yaratmışlardı ama onu nasıl
uçuracaklarını bilmiyorlardı. Bunu onlara gösterebilecek ne bir kitap ne de bir
öğretmen vardı. Yavaş yavaş ve metotlu bir şekilde uçakla dönüş yapabileceklerinden
çok zaman önce emin olmuşlardı. Daha ilk denemelerinde uçak tam bir daire
dönüşünü kolaylıkla tamamlayarak havalandıkları noktanın yanına indi. Uçak
dizaynı, diğerleri Wright kardeşlerinin seviyesine gelinceye kadar bir süre
olduğu yerde saydı. Pilotun kanadın üzerine yatık bir şekilde durmaktan
kurtarıp oturmasını sağlayacak bir yer yapılması gibi zorunlu bir takım şeyler
gerekiyordu. Wright kardeşler pilotun oturabildiği bir uçak dizaynı
hazırladılar. Ayrıca bir de iniş takımı yaparak kendilerini ilk uçuşlarında
yanlarında taşıdıkları tekerlekli kriko ve monoraydan kurtardılar.
6 Nisan 2016 Çarşamba
DİKKAT! REKLAMLAR BEBEĞİNİZİ YORAR…
REKLAMLARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
Çocukların inanma eğilimi dolayısıyla, çocuk reklamlarının tercih oluşturma ve satın alma davranışına dönüşme gücü yetişkin reklamlarına göre oldukça yüksektir. Çocuklar bir kez bile görmüş olsalar reklamların içeriğini hatırlayabilir ve o ürünü tercih eder hale gelebilirler. Ayrıca, tekrarlanan reklamlar çocuğun ürünle ilgili isteğini arttırıp güçlenmesine neden olmaktadır. Özellikle çocukların özdeşleşmek istediği bir süper kahraman, çizgi film ya da oyun karakteri üzerinden yapılan reklamlar çocukları yönlendirme konusunda oldukça etkilidir. Çoğu reklamda karşılaştığınız özendirici içerikler ve dürüst olmayan bilgiler çocuk zihninde ürünle ilgili gerçekdışı ve yanlış imajların oluşması için yeterlidir. Örneğin, bir çocuk reklamını seyrettiği çok şekerli ya da yağlı atıştırmalıkları yemesi gereken, kendisi için uygun ürünler olarak zihnine yerleştirebilir ya da yaşına uygun olmadığı halde reklamda gördüğü oyuncağı kararlı şekilde arzulayabilir. Ebeveynlerin reklamlar tarafından teşvik edilen yanlış algıları kırabilmesi ve çocuğu doğru olana yönlendirmesi oldukça zor olabilmektedir.
Bu sorunun çözümü için ebeveynlerin çocuklara erken yaşlardan itibaren medya okuryazarlığı becerisi kazandırabilmesi gerekir. Çocukların televizyonda izledikleriyle ilgili eleştirel bir bakış açısı geliştirebilmek için yardıma ihtiyacı vardır. Reklamların çocuğunuz üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirgemek için baştan itibaren reklamlar üzerine şöyle konuşmalar yapabilirsiniz: ‘Bu çikolatanın sana gerçekten güç vereceğini nereden bilebiliriz ki? Sabah kahvaltıda yediğin bal ve peynir seni çok daha iyi besler. Sence bu reklamı yapan kişiler senin ne düşünmeni istiyorlar?’. Farkındalık yaratan ve sorgulama becerisi geliştiren bu türden ebeveyn yaklaşımları, çocuğun reklamlarda sunulanın aksine gerçekle uyumlu bir bakış açısı kazanması ve doğru davranış alışkanlıklarını edinmesi için en etkili yöntemdir.
Sinem Olcay
Uzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)
BİR BAŞKA OTİZM HİKAYESİ
OTİZM VE BUZ PATENİ
Otizm ve Buz Pateni
Buz pateni, her yaştan bireylerin yapabileceği ve vücudumuz için çok büyük yararları olan bir spor türüdür. Son yıllarda özellikle kadınların başvurduğu bir spor türü olsa da otizmli bireyler tarafından da sıklıkla tercih edilmektedir. Zira buz pateninin gerçekten de yadsınamayacak kadar yararı vardır. Dilerseniz hemen buz pateninin faydalarını incelemeye geçelim.
Buz Pateninin Faydaları
Düzenli olarak yapılan buz pateni antremanlarının kardiyovasküler sistemi geliştirdiği düşünülmektedir. Özellikle kalp, damar ve dolaşım sistemine yararlı olabileceği söylenmektedir.
Normalden farklı bir yapıya sahip olduğu için vücudun ve zihnin farklı şekilde çalışmasını sağlar.
Düzenli olarak yapılacak buz pateni antremanları, stresin en büyük düşmanlarından biridir.
Özellikle kilo sorunu olan bireylere çok fayda sağladığı düşünülmektedir. Zira buz pateni esnasında çok fazla kalori harcanır.
Dayanıklılık sorunları olanların başvurması gereken spor dallarından biridir. Çünkü düzenli olarak yapıldığında bireylerin fiziksel dayanıklılığını üst seviyelere çıkarır. Bunun sonucunda da bireyler daha zinde, daha enerjik, daha dirençli ve hareketli bir görüntü çizerler.
Otizmli bireylerde genellikle zayıf olan denge koordinasyonunu geliştirmek için oldukça önemli bir spordur. Gelişen denge ile beraber, otizmli bireylerde öz bakım becerilerinde gelişmeler görülür. Örneğin; eşofmanını giyip, çıkartırken tek ayak üstünde dengede durabildiği için giyme ve çıkarmada eskisi kadar zorlanmaz.
Atagün BALTACIOĞLU
Spor Eğitmeni & Yaşam Koçu
YATMA ZAMANI
GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...
-
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devlet yönetiminin millet egemenliği esasına dayandırılma...
-
14. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Avrupa’nın Genel Durumu 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nı kaybeden Türkiye Selçuklularının merkezi otorites...
-
KARADENİZ BÖLGESİ A. BÖLGENİN GENEL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bölge, ismini Karadeniz’den alır. Doğuda Gürc...