- "Kaç yıldır bu kapıdasın evladım?"
- "20 yıldır efendim."
- "Bu zaman süresince benden ne öğrendin?"
- "Hiçbir şeyle değişmeyeceğim yedi gerçek
öğrendim."
- "Ömrüm seninle geçtiği halde topu topu 7 gerçek mi
öğrendin?"
- "Evet!.."
- "Söyle bakalım öyleyse neler öğrendin?"
- "Baktım ki herkes bir şeyi dost ediniyor, ona gönül
verip bağlanıyor. Ancak bunlardan hemen hepsi insanı yarı yolda bırakıyor. Ben
ise, beni hiç bırakmayacak, ölümden sonra bile benimle gelecek şeyleri aradım.
Ve dost olarak iyilikleri seçtim kendime. Ki onlar sonsuz bir yükselme
yolculuğuna çıkmış insanoğlunun hiç tükenmeyecek azığı ve en gerçek
dostlarıdır.
- "Çok güzel, ikincisi ne bakalım?"
- "Baktım ki, insanların bir çoğu geçici dünya
değerlerine dört elle sarılmış onları koruyor, kasalarda saklıyor, kaybolmaması
için her çareye başvuruyor. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine, kimi ününe
tutunmuş sımsıkı, onları elden çıkarmamak için çırpınıp duruyor. Oysa ben
varlığımı ve bütün isteklerimi O'na satıp, gönlümü yalnız O'nun sevgisine
açtım."
- "Devam et!"
- "İnsanların üstün olmak için birbirleriyle
yarıştıklarını gördüm. Ancak bir çoğu üstünlüğü yanlış yerlerde arıyor ve
birbirinin üstüne basarak yükselmek istiyordu. Bunun üzerine üstünlüğü geçici
dünya değerlerinde değil, akıl ve ahlakça yükselmekte, kötülüklerin her
çeşidinden el etek çekip, iyiliklere vasıta olmakta aradım."
- "Devam et yavrum."
- "Yine baktım ki, insanlar sabahtan akşama
birbirleriyle uğraşıyor, boş yere hayatı zehir ediyorlar kendilerine. Bütün
bunların benlik, bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ve
gönlümü bu kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde
yaşamanın yolunu buldum."
- "Sonra?"
- "Nedense herkes hatasının sebebini hep dışta arıyor ve
başkalarını suçlamak yoluna sapıyordu. Böylece suçlarının örtüsü altına
saklanıyordu. Oysa insanın başına ne geliyorsa kendi yüzünden ve kendi eliyle
geliyordu. Bunu bilip yalnız kendimle cenge girerek, nefsimin iradesine
uymamaya ve vesvese verenin ağına düşmemeye çalıştım."
- "Doğru. . ."
- "Baktım ki insanlar su bir lokma ekmek ve dünya geçimi
için helal haram demeden, her türlü hakkı çiğnemekten çekinmiyorlar. Hem
başkalarının hakkını alıp onları yoksul bırakmakla, hem de bu haksızlığın
azabını ağır bir yük gibi vicdanlarında taşımakla iki kere kötülük etmiş
oluyorlar. Oysa doğru yaşanıldığında ve hakça bölüşüldüğünde dünya nimetleri
insanlara yeter de artardı bile.
- "Ve yedinci?"
- "Yedinci olarak şunu gördüm ki, insanlar bir şeye
dayanmak ve güvenmek ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine. .
. Bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak eğreti desteklerdir. Ben ise
yalnız O'na sığınıp yalnız O'ndan yardım diledim. Ve bunun karşılığı sonsuz bir
güven oldu.
- "Seni tebrik ederim evladım. Ben de yıllar yılı bütün
din kitaplarını inceledim. Hepsinin bu 7 gerçek etrafında döndüğünü tespit
ettim."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
YATMA ZAMANI
GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...
-
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devlet yönetiminin millet egemenliği esasına dayandırılma...
-
KARADENİZ BÖLGESİ A. BÖLGENİN GENEL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bölge, ismini Karadeniz’den alır. Doğuda Gürc...
-
14. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Avrupa’nın Genel Durumu 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nı kaybeden Türkiye Selçuklularının merkezi otorites...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder