6 Nisan 2016 Çarşamba
DİKKAT! REKLAMLAR BEBEĞİNİZİ YORAR…
REKLAMLARIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
Çocukların inanma eğilimi dolayısıyla, çocuk reklamlarının tercih oluşturma ve satın alma davranışına dönüşme gücü yetişkin reklamlarına göre oldukça yüksektir. Çocuklar bir kez bile görmüş olsalar reklamların içeriğini hatırlayabilir ve o ürünü tercih eder hale gelebilirler. Ayrıca, tekrarlanan reklamlar çocuğun ürünle ilgili isteğini arttırıp güçlenmesine neden olmaktadır. Özellikle çocukların özdeşleşmek istediği bir süper kahraman, çizgi film ya da oyun karakteri üzerinden yapılan reklamlar çocukları yönlendirme konusunda oldukça etkilidir. Çoğu reklamda karşılaştığınız özendirici içerikler ve dürüst olmayan bilgiler çocuk zihninde ürünle ilgili gerçekdışı ve yanlış imajların oluşması için yeterlidir. Örneğin, bir çocuk reklamını seyrettiği çok şekerli ya da yağlı atıştırmalıkları yemesi gereken, kendisi için uygun ürünler olarak zihnine yerleştirebilir ya da yaşına uygun olmadığı halde reklamda gördüğü oyuncağı kararlı şekilde arzulayabilir. Ebeveynlerin reklamlar tarafından teşvik edilen yanlış algıları kırabilmesi ve çocuğu doğru olana yönlendirmesi oldukça zor olabilmektedir.
Bu sorunun çözümü için ebeveynlerin çocuklara erken yaşlardan itibaren medya okuryazarlığı becerisi kazandırabilmesi gerekir. Çocukların televizyonda izledikleriyle ilgili eleştirel bir bakış açısı geliştirebilmek için yardıma ihtiyacı vardır. Reklamların çocuğunuz üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirgemek için baştan itibaren reklamlar üzerine şöyle konuşmalar yapabilirsiniz: ‘Bu çikolatanın sana gerçekten güç vereceğini nereden bilebiliriz ki? Sabah kahvaltıda yediğin bal ve peynir seni çok daha iyi besler. Sence bu reklamı yapan kişiler senin ne düşünmeni istiyorlar?’. Farkındalık yaratan ve sorgulama becerisi geliştiren bu türden ebeveyn yaklaşımları, çocuğun reklamlarda sunulanın aksine gerçekle uyumlu bir bakış açısı kazanması ve doğru davranış alışkanlıklarını edinmesi için en etkili yöntemdir.
Sinem Olcay
Uzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)
BİR BAŞKA OTİZM HİKAYESİ
OTİZM VE BUZ PATENİ
Otizm ve Buz Pateni
Buz pateni, her yaştan bireylerin yapabileceği ve vücudumuz için çok büyük yararları olan bir spor türüdür. Son yıllarda özellikle kadınların başvurduğu bir spor türü olsa da otizmli bireyler tarafından da sıklıkla tercih edilmektedir. Zira buz pateninin gerçekten de yadsınamayacak kadar yararı vardır. Dilerseniz hemen buz pateninin faydalarını incelemeye geçelim.
Buz Pateninin Faydaları
Düzenli olarak yapılan buz pateni antremanlarının kardiyovasküler sistemi geliştirdiği düşünülmektedir. Özellikle kalp, damar ve dolaşım sistemine yararlı olabileceği söylenmektedir.
Normalden farklı bir yapıya sahip olduğu için vücudun ve zihnin farklı şekilde çalışmasını sağlar.
Düzenli olarak yapılacak buz pateni antremanları, stresin en büyük düşmanlarından biridir.
Özellikle kilo sorunu olan bireylere çok fayda sağladığı düşünülmektedir. Zira buz pateni esnasında çok fazla kalori harcanır.
Dayanıklılık sorunları olanların başvurması gereken spor dallarından biridir. Çünkü düzenli olarak yapıldığında bireylerin fiziksel dayanıklılığını üst seviyelere çıkarır. Bunun sonucunda da bireyler daha zinde, daha enerjik, daha dirençli ve hareketli bir görüntü çizerler.
Otizmli bireylerde genellikle zayıf olan denge koordinasyonunu geliştirmek için oldukça önemli bir spordur. Gelişen denge ile beraber, otizmli bireylerde öz bakım becerilerinde gelişmeler görülür. Örneğin; eşofmanını giyip, çıkartırken tek ayak üstünde dengede durabildiği için giyme ve çıkarmada eskisi kadar zorlanmaz.
Atagün BALTACIOĞLU
Spor Eğitmeni & Yaşam Koçu
BEBEĞİNİZİ İLK 2 YIL TELEVİZYONDAN UZAK TUTUN
Televizyon, çocuklar için çizgi film ve reklâmlarla;
yetişkinler için de dizi, film ve programlarla hayatımızın olmazsa
olmazlarından biri haline geldi. Son yıllarda özellikle küçük çocukların uzun
süreler TV seyretmelerinin sosyal gelişim üzerine olası olumsuz etkileri
tartışılırken 0-2 yaş bebekler için de televizyon ekranlarının zararlı olduğu
belirtiliyor. Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden
Pedagog Dr. Melda Alantar, “ 0-2 yaş
bebeklerin gelişmesinde televizyonun zararlı etkileri ve dil gelişimi” ile
ilgili bilgi verdi.
İlk 2 yıl çocuğunuza televizyon izletmeyin
Yapılan araştırmalar 2 yaş öncesinde televizyon
izleyen çocukların bilişsel gelişimlerinin olumsuz olarak etkilendiğini, dil
gelişimlerinin geciktiğini ortaya koymaktadır. Bu dönemde aşırı televizyon
izleme ile; dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve otizm arasında ilişki
olduğunu gösteren pek çok araştırma bulunmaktadır. Bu nedenle Amerikan Pediatri
Akademisi, önlem olarak 0-2 yaş çocuklarının televizyon ekranlarından uzak
durmaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Dil gelişimi, doğumla başlayan ve yaşam boyu devam
eden bir süreçtir. Çocuklar dünyaya geldikleri günden itibaren; çevrelerindeki
sesleri algılamaya, sesler çıkarmaya ve anadilin temel yapısını kazanmaya
başlarlar.
Bebeğin dil gelişimi şu şekilde gerçekleşir:
Bebek ilk bir ayda ağlama, öksürme, hapşırma gibi doğal sesler çıkarır. Birinci ayın sonunda ağlamaları çeşitli durumlara göre farklılaşmaya başlar.
İkinci ve üçüncü aylarda bebek güler, ” k” ve “g” gibi ünsüz ve “a” “e”, “o” gibi ünlü harfleri çıkarmaya başlar.
4 ve 6. aylar arasında ünlü ve ünsüz seslerin sayısında artış gözlenir, altıncı ayın sonuna doğru ünsüz ile ünlü sesleri birleştirmeye başlar; örneğin ba, da, ma v.b.
7 ve 10. aylar arasında ma-ma gibi hece tekrarları gözlenir. Bebek yetişkin konuşmasına benzeyen ancak anlaşılmayan diziler meydana getirir. On birinci aydan itibaren anlaşılmayan ses dizileri arasına tek heceli sözcükler yerleştirmeye başlar. İlk anlamlı sözcükleri telaffuz etmeye başlar.
12 ve 18. sekiz aylar arasında sözcükleri amaçlı olarak kullanır. 3-50 sözcükten oluşan sözcük dağarcığı vardır. Nesneleri ve vücut bölümlerini gösterir.
18 ve 24. aylar arasında basit yönergeleri yerine getirir, nesneleri ve resimleri isimlendirir. Sözcük dağarcığı 50-70 sözcük içerir.
İki yaş çocuğun yürümeye, konuşmaya, kendi benliğini fark etmeye başladığı bir dönemdir. Yaşamın ikinci yılındaki hızlı gelişim çocuğu pek çok açıdan bağımsız hale getirir. Motor yeteneklerle dil becerisinin kazanılmasının çocuğun bağımsızlığındaki etkisi büyüktür. İki yaş çocuğu koşar, tutunarak merdivenleri inip, çıkar. Bu dönemde bildiği 70 veya daha fazla sözcüğü kullanır, iki sözcükten oluşan basit cümleler kurar. İki yaş sorgu çağıdır. Bu evrede çocuk nasıl ve niçin sorularını ısrarla sorar.
0-2 yaş çocuğunun dil gelişimini desteklemek için neler yapabilirsiniz?
Bebeğinizin gözlerinin içine bakarak ve gülümseyerek onunla konuşun. Onu ismi ile çağırın.
Yatağın üzerine bebeğin göz teması kurabileceği, renkli, farklı sesler çıkaran hareketli oyuncaklar asın. Seslere yönelmesi, hareketleri izlemesi için yönlendirin. Dördüncü aydan sonra oyuncağa uzanması ve dokunması için destekleyin.
3-4. aydan itibaren bebeğinizi kucağınıza alarak ayna karşısına geçin. Ona ismi ile seslenin, çıkardığı sesleri tekrar edin.
Bebeğinizi olabildiğince çok aile görüşmelerine dahil edin. Akşam yemeğinde masada diğerlerinin konuşmalarını dinleyerek çok sayıda kelime öğrenir.
12. aydan itibaren çocuğunuzun eline orta büyüklükte kırılmayan çelik ayna vererek “Bak benim burnum burada, senin burnun nerede ?” şeklinde oyun oynayabilirsiniz.
Resimli kitaplar okuyun. Sayfaları çevirmesi için fırsat yaratın. Okuduğunuz hikayeler hakkında basit sorular sorun. Resim göstererek “Bu ne?” diye sorun.
Masal, çocuk şarkıları, ninni, klasik müzik dinletin.
Radyonuzu açın ve programları değiştirin. Müzik ve haberler bebeğinizin değişik tonlu sesler duymasını sağlayacak, duyduklarına tepki verecektir.
Çocuğunuzla bebeksi konuşmak yerine onunla doğal şekilde konuşmaya özen gösterin.
Onun çıkardığı sesleri taklit edin. Bebeğinizin söylediği ”ba ba” “de de” gibi sesleri içeren cümleler kurun ; “Ba-ba seni seviyor”, “De-de geldi” gibi.
Altını değiştirirken yumuşak sesle şarkılar söyleyin. Günlük hayatınızda neler yaptığınız hakkında, bebeğinizin hayatında olan kişiler; abla, ağabey, büyükanne v.b., ev hayvanlarına ilişkin şarkılar yaratarak söylemeyi deneyebilirsiniz.
Bir yaşından itibaren bebeğinize çevresini keşfetmesi için fırsat tanıyın.
Etrafındaki insanlara, çocuklara tepki göstermesi için onu cesaretlendirin; gülümsemek, el sallamak gibi. Oyun alanlarında yaşıtlarıyla zaman geçireceği ortamlarda bulunmasını sağlayın.
1.5 yaşından itibaren bebeğinize resim kağıdı ve boyalar vererek resim yapması için destekleyin.
Bebeğinizi 18 aylıktan itibaren müzik eşliğinde dans etmesi için teşvik edin. Hızlı müzikle hızlı dans ederek “hızlı” sözcüğünü kullanın. Dingin müzikle yavaş hareket ederek “yavaş” sözcüklerini öğrenmesini sağlayın.
2 yaşından itibaren bebekler gözledikleri olayları taklit etmeye başlarlar. Bu dönemde çocuğunuzla birlikte günlük yaşantıyla ilgili oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin bebeği yıkama, uyutma, yemek yedirme v.b.
Çocuğunuzun dil gelişimi konusundaki endişelerinizi uzmanlarla paylaşmaktan kaçınmayın.
Pedagog Dr. Melda ALANTAR
Memorial Şişli Hastanesi
UMUT IŞIĞI / ANNESİNİN KALEMİNDEN BİR DAHİNİN HİKAYESİ
ATİPİK OTİZMDE EVDE UYGULANANİLECEK AKTİVİTELER
YERDE YÜZME OYUNU
HALIDA EMEKLEME OYUNU
DAĞA TIRMANMAK
Çocuğunuz elleri üzerinde yürürken siz veya daha güçlü bir çocuk tarafından bacaklarından tutulur (bir ip veya yol üzerinde de olabilir) ileriye gitmesi sağlanır. Oyunun varyasyonları arttırılabilir. Rampalar, merdivenlerde uygulanabilir. Bunu çok dikkatlice çok zorlamadan uygulayalım.
RESİM TAHTASI
EVDE UYGULAMALARA ÖRNEKLER
- Bir çok baş ve vücut hareketiyle dans etmek.
- Baş üzerinde bir nesneyi tutarken yuvarlanmak.
- Sırt üstü yatıp,dizleri göğüs üzerinde kavrayıp sallanmak.
- Oyun alanı eşyalarını hareket ettirmek, oturmak ve dönmek, trambolinde zıplamak.
- Bir duvarı (ya da bir yetişkini) ellerle, bir diğerini ayaklarla itmek.
- Çocuk sırt üstü uzanmış ve kolları vücuda dik iken kollar, sizi geri itene dek itmek.
- Halat çekme, emekleme, dirsekler üzerinde sürünme, diz üzerinde yürüme (öne,yana,ortaya)
- Plastik bir bisiklete binerek itmek
- Hayvan yürüyüşleri;
Ayı : Açık bacaklar açık kollara dayanarak
Yengeç : Kalça yere değmeden el ve ayaklar üzerinde.
Ördek : Ayak bileklerini ellerle tutarak.
Sakat Köpek : İki ayakla aynı anda kısa süreli sıçrayışlar.
Yılan : Karın üzerinde, el ve ayağın yardımı olmadan.
Solucan : Sırt üstü, bacakları yukarı itip sonra vücudu çekerek.
Mors : Karın üzerinde, açık kollarla.
- El arabası yürüyüşü
- Dikey bir kara tahtada uzun bir çizim yapmak.
- Sabit olmayan yüzeylerde hareket etmek (şişirilmiş deniz yatağı gibi) gelişimsel pozisyonları sürdürmek. (emekleme, diz üstü, sırt üstü, yüz üstü)
- Tırmanış aktiviteleri
- Engelli bir plan izleme.
- Engelli plan sırasında kaykay sürmek.
- Çocuğun aktiviteler oluşturmasına izin vermek ve çevre düzenlemesine yardım etmesini sağlamak.
- Çocuğun sakız ya da şeker çiğnemesine / emmesine izin verilmelidir.
- Çocuğun gerçekleştirmesi için bir görev sırası hazırlamak, bir görevle başlayıp, üzerine yapılandırmak.
- Çeşitli inşa oyuncakları ve inşa blokları ile oynamak.
- Çocuğun sınıf içinde uygunsa veya evde uyarılmışlık seviyesi düşene dek oturma ve dönmesine imkan sağlanmalıdır.
- Sallanan bir düzlemde sallanma.
- Çocuğun bir hoplama topu üzerinde hoplaması.
- Bir mat üzerinde, farklı pozisyonlarda yuvarlanma
- Oyun alanında çocuğu sallama ve çocuğun kendini durdurmasına izin verme.
- Oyun alanında ya da spor salonunda kaba motor aktiviteler yapma. (koşma, çok hızlı koşma, zıplama)
- Gün içinde çocuğa ağır kitaplar ve objeler taşıtın.
- Çocuğun, ellerini sıranın altına koyup, yukarı doğru itişler yapmasını sağlayın.
İkinci aşamada , oyuna başka birisini de katmasını öğretmemiz gerekir.
mesela , yakalamaca , ceee oyunları gibi v.s.
Daha sonra ´´Sıra Kimde´´ oyunları gibi , basit oyunlarla , çocuğun farkına bile varmadan , beraberce oynanan oyunlara teşvik etmek gibi....
Mesela, çocuğun kolunu veya bacağını kaşıyın, sonra Sıra sende diyerek onun sizin kolunuzu kaşımasını teşvik edin ( gerekirse çocuğun elini tutup kolunuzu kaşımasını öğretmek amacıyla yardımcı olun ),ve yine Sıra bende diyerek siz onun kolunu kaşıyın , bu arada size kısa bakışlar atacaktır , ve sizde onun bakisini yakalamaya calisin.bu oyun çeşitlilik kazanması açısından , kaşıma-ufalama , gıdıklama seklinde genişletilebilir.
Bu basit oyunlarla çocuğunuzun bir sürü duyusunu harekete geçirmiş oluyorsunuz,sıra beklemek, tende değişik algılamalar , göz kontağı ve beraber oynanan bir oyun seklinde vb.
· Baloncuk yapmak göz kontağı kurmada genellikle işe yarar. Burada da aynı şekilde ‘üfleyeyim mi?’’ Üfle’ kalıbını çalışabilirsiniz.
Alıcı dili desteklemek için;
· Çevresinde gördüğü her şeyin adını söyleyin. Ama 'bak oğlum bu top ‘ şeklinde uzun cümlelerle değil, ‘bu top’ şeklinde kısaca.
· Aile albümü, resimli kitaplar, market broşürlerine birlikte bakın. Her seferinde parmağınızla gösterip’ bak dede’’ bak kek ‘diyerek bakmasını sağlayın. Ondan da göstermesini isteyin.
· Çocuğun ilgi alanlarını izleyin. Herkes ilgilendiği şey hakkında konuşmak ister. Arabalara ilgi gösteriyorsa hedef sözcüklerini ve etkinliklerini arabalarla ilgi konulardan seçin.
· Aynı eylemler için hep aynı sözcükleri tekrar tekrar kullanın. Sütünü içerken; iç, giydirirken giy, tuvaleti veya yemeği bittikçe ‘bitti’top atması için;’at’beklemesi için her seferinde;’bekle’ gibi.
Çocuk ne kadar çok duyarsa taklit etmesi o kadar mümkün.
· Konuşma organları ile egzersiz. Özellikle üfleme; flüt, mum, kağıt parçaları, pinpon topu, tüy vs. pipetle içme çalışmalısınız. Çocuklar nefeslerini ve konuşma organlarını koordine etmekte güçlük çekiyorlar.
· Hayvan sesleri taklit etme çalışabilirsiniz. Daha geniş tutarsak, duymaktan hoşlandığı sesleri yakalamaya çalışın. Şarkı nakaratı olabilir, şşşt sesi veya çuf çuf,düdüüüt gibi ,deneyerek bulabilirisiniz.
· Oyun oynamayı öğretmelisiniz. Bunun için belki önce siz öğrenmelisiniz. Birkaç öneri; şişeye boncuk atma, kağıdı karalama veya resim, saklambaç, sepete top atma, fış fış kayıkçı,oyuncak arabaya çeşitli nesneler koyarak sürme,bebek sallama,yedirme,kutu kutu pense vb. sizinle oyun ve etkinlikleri paylaşması çok önemli.
Ayrıca salıncağı çok kullanmanızı, takla atmayı,tek ayak üzerinde zıplamayı, emeklemeyi, iki eli üzerinde yürüme (siz ayaklarını tutuyor olacaksınız) çalışmalar önerilmektedir.
ÇOCUKLAR SORULARINA YANIT BEKLER
BOŞANMA ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?
Çocuğun kendini suçlaması
Boşanan çiftlerin çocuklarının boşanmadan dolayı kendilerini suçlayabildikleri bir gerçektir.
Anne ya da babayı koruma isteği
Boşanmanın ergenler üzerindeki önemli bir etkisi de anne-babalarına karşı besledikleri sadakat duygusunun zarar görmesidir.
Kızların korkuları babaları ile ilgili
Kızlar da örneğin babalarının her akşam konserve yiyeceği, ütüsüz gömlekler giyeceği gibi konuları düşünerek üzüntü yaşayabilirler.
ANNE - BABALARA TAVSİYELER
1. Çocuğunuzun kılık- kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetlerinin okul kurallarına uygun olmasına ve temizliğine dikkat ediniz.
2. Çocuğunuzun derslerinin ve davranışlarının daha iyiye yönelmesi için, öğretmenlerle sıkı bir işbirliği kurunuz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.
3. Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en çok etkili örnekleri ailesinden alır. Anne-baba olarak tüm davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olunuz.
4. Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız.
5. Çocuğun tüm arzularının yerine getirilmesi ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edilebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi isteklerinin çok sınırlandırılması, hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.
6. Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Harçlığını mümkünse aylık veya haftalık olarak toptan veriniz. Böylelikle kendisini yönetmesini öğrenecek ve sorumluluk kazanacaktır.
7. Çocuklarınızı başka çocuklarla veya kardeşleri ile mukayese etmeyiniz. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.
8. Çocuklarınızla iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumunu düzeltebileceğini telkin ediniz.
9. Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz. Anlattıklarını dinleyiniz.
10. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarının kontrol ediniz.
11. Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa onu dinledikten sonra okul yönetimi ve öğretmenler ile görüşünüz.
12. Öğretmenler öğrencisinden makul olan ders araç ve gereçlerini almasını istemişlerse, bunları zamanında ve yeterince temin ediniz.
13. Ders çalışırken, çocuğunuzu ev işi, çarşı, Pazar işi için kaldırmayınız.
14. Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal yaşantılar içinde, sosyal olmasını sağlayınız. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.
15. Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Hele bunu başkalarının yanında asla yapmayınız. Onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz.
17. İçinde bulundukları yaşlarda arkadaş çocuğunuz için çok önemlidir. Arkadaşı olmasına, iyi arkadaş seçmesine yardımcı olunuz.
18. Tv izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Sürekli TV izlemek çocuğunuzun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştiriniz.
20. Evde çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı hazırlayınız. Çocuklarınızın zararlı alışkanlıklar edinmesine engel olunuz. Onları zararlı alışkanlıklara karşı duyarlı hale getiriniz.
21. Çocuklar önünde yapılan tartışmalar, kavgalar onları mutsuz, güvensiz ve endişeli olmalarına neden olur. Sorunlarınızın yanında konuşmayınız, münakaşa etmeyiniz.
22. Çocuğunuzun evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Ancak sürekli şekilde “dersine çalış” ikazı olumsuz etki yapmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız.
23. Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz.
24. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını yapmayınız. Okul ve öğretmenler ile ilgili görüşlerinizi çocuğun yanında açığa vurmayınız. Çocuğunuzun çalışma programı yapmasına, uygulamasına yardımcı olunuz. Planlı çalışma üzerinde durunuz.
25. Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğuk kanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır. Kusurları ve kötü hareketleri olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı ailede ve okulda eğitim denilen şeye gerek kalmazdı.
ÇOCUK VE OYUN İHTİYACI
Oyun, çocuğa kurallara uymayı, sorumluluk almayı, işbirliğini ve diğer insanlara saygılı olmayı öğretir. Ayrıca girişimci olma, tehlikeyi göze alma, karar verme ve problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olan önemli bir unsurdur. Bunların yanı sıra, oyun sırasında çocuğun kendisine olan güvenini geliştirme, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamada, kendi kendine yeterli olabilme gibi nitelikler kazandırır.
Çocuklar oyun yoluyla öğrenirler, farklı beceriler geliştirirler. Farklı yaşlarda farklı oyunlar çocuğun ilgi alanına girer. Her oyun, çocuğun gelişim aşamalarında farklı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ortaya çıkar. Çocuk, oyun yoluyla kendini ifade eder, kendi deneyimleriyle öğrenir, kendi yeteneklerini anlama ve değerlendirme fırsatı bulur.
Oyunu sadece çocuğu oyalayan, vakit geçirmesini sağlayan bir araç olarak görmek, oyunun çocuğun iç dünyasındaki yeri ve önemini çok aza indirmek anlamına gelir. Oyun, çocuğu tanımakta ve onun sorunlarına yardımcı olmakta iyi bir araçtır. Erişkinlerin, oyunun çocuğun öğrenme ve rahatlama yolu olduğunu bilmeleri gerekir.
Çocuk mutsuz olduğunda, korktuğunda, çevresinde olanları anlayamadığında, rahatlamak, korkularını atmak için oyun oynama yolunu seçer. Aynı dili konuşmayan çocuklar oynarken hiç zorlanmazlar. Yine oyun çocuğun saldırganlık dürtüsünü boşaltmasına yardımcı olur.
Yaşıtlarıyla oynama olanağı bulamayan çocuklar insan ilişkilerinde zorluk çekerler. Çocuk oyunda kendi hakkını korumayı, başkalarının hakkını gözetmeyi, işbirliği ve paylaşmayı öğrenir, toplumsallaşır. Anne babalar okul başlayınca oyun bıçakla kesilmiş gibi bitsin, çocuk sadece ders çalışsın isterler. Oyun çocuk için bir gereksinimdir. Yaşı büyüdükçe biçim değiştirerek devam edecektir. Oyuna doymamış bir çocuk okula hazır değildir. Okul çocuğun ruhsal gelişimi ve kişilik kazanması için sevgiden sonra gelen en önemli gereksinimdir. İlk yıllarda çocuk için sevgi sonra uyku gelir. Üçüncü dönemde bu yerini önce sevgi sonra oyuna bırakır.
Oyun oynamanın çocuğun gelişiminde ve eğitiminde yarattığı etkiler birkaç açıdan değerlendirilebilir. Bu etkilerden biri oyunun çocuğa sağladığı bedensel faydalardır. Çocuk oyun oynarken bedeninde biriken enerjiyi boşaltma fırsatı bulur. Ve bunu toplum tarafından kabul edilen bir yolla yapmış olur. Koşma, atlama, zıplama ve alet kullanımını gerektiren oyunlarda enerji boşaltmanın yanı sıra çocuğun kas sistemi de gelişir.
Çocuklar oynadıkları nesneler yoluyla zihinsel gelişimlerini ilerletirler. Her yaşta oynamak için seçilen nesneler, o yaşın ihtiyaçlarına göre şekillenir. Çocuklar farklı şekillerde, boyutlarda, renklerde oyun malzemeleriyle oynayarak objelerin anlamını, renklerini, boyutlarını değerlendirmeyi öğrenir. Oyun yoluyla, çocuk çevresini ve hayatı keşfeder.
Yaş ilerledikçe oyunların içerikleri değişir. Arkadaşlarla oynanan oyunlar sayesinde, çocuk toplumsal ve ahlaki kurallara uyum sağlamayı öğrenir. Arkadaşlarıyla oynamak, ona işbirliği yapmayı, kurallara uymayı, vermeyi ve almayı, gerektiğinde paylaşmayı öğretir.
Çocuk oyunlarının birçoğu dilin kullanımını gerektirir ve çocukların dil gelişimlerini destekleyici niteliktedir. Oyun sırasında çocuk hem kendisini ifade etmek, hem de karşısındakini anlamak zorundadır. Çocuk oyunda dili, sözlü olarak ifade edilenleri anlama, kullanma, soru sorma, cevap verme, komut verme, sıralama, tahminde bulunma, bilgileri birbirine aktarma, nesnelerin, araç ve gereçlerin adlarını işlevlerini ve kullanımlarını öğrenme gibi amaçlar için kullanırlar.
Çocuk oyun oynamak zorundadır. Çocuk gelişim basamaklarını oyun oynayarak denemek zorundadır. Çocuk nesnelerin kendisi tarafından verilen yeni biçimlerini görmek zorundadır. Çocuk duygularını çevresiyle, çevresindeki nesnelerle ilişkiye geçirmek zorundadır. Duyularının gelişimi onu zorlamakta, enerjiyi yaşama biçimlerine dönüştürmek zorundadır.
Oyun çocuğun kendisini ifade etmesidir ve yaratıcı düşünce de beraberinde gelişir.
5 Nisan 2016 Salı
OYUN ZİHNİ AÇIYOR, BEYNİ GELİŞTİRİYOR
İlk 6 ayında çocuk ses, şekil ve renklere karşı duyarlıdır. Bu dönemde görsel ve işitsel duyulara yönelen hareketli oyuncaklar çocuğun dikkatini çeker ve neşelendirir. Çocuk yeni ve ilginç olan her şeye bakmak, dokunmak, seyretmek ister. Bu çocuğun öğrenme yoludur. Yatağının üzerine asılabilen, sallanınca ses çıkaran, canlı renkleri olan objeler ve rahatça tutulabilen çıngırak bu dönemin vazgeçilmez oyuncaklarıdır. Bu aylarda yine müzik kutuları, renkli halkalar, kumaştan ve plastikten kucaklanacak bebekler tercih edilebilir. 4. ayından sonra çeşitli boylarda toplar, tutmalı çıngıraklar, bez bebekler, lastik ve plastik sıkmalı oyuncaklar, diş kaşıyıcı halkalar, iç içe geçen kutular seçilebilir ve radyo-teyp dinletilebilir.
Oturmaya başladığı 7. aylarından itibaren çocuk uzanabildiği her şeyi yakalamaya, yakaladığı her şeyi de ağzına götürmeye çalışır. En çok hoşlandıkları; bir elinden diğerine kolayca geçirebildiği renkli halkalar, avuçlayabildiği plastik küpler, kemirebildiği kauçuk nesneler, hırpalandığı zaman bozulmayan yumuşak bebek ve hayvancıklardır. Tutunarak da olsa ayağa kalkabildiğinde eline geçen her şeyi yere atmaktan zevk aldığından, zıplayan, yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar ilgi odağıdır. Boy boy renkli toplar, iç içe geçebilen kutular, renkli makaralar, bebekler, kitaplar, renkli büyük resimler bu dönemin oyuncakları arasında yer alır. Ayrıca 7. ayından itibaren oynanmaya başlanan, annenin tekrar kendine geri döneceğini öğrenmesini sağlayan "cee e" oyunu çocuğun anneden ayrılma kaygısını kontrol etmesine yarar. Annenin her gözden kayboluşunda duyulan gerginlik, anne görüldükten sonra gerginlikten, memnuniyete dönüşür. 10-12. aylarında tef, davul, kapaklı kutular, düdük, kitaplar, resimler, kalın kalemler, bahçe ve kum oyuncakları, banyo oyuncakları, balonlar, toplar, itilen ya da çekilen tekerlekli oyuncaklar telefon çevirme gibi etkinlik setleri tercih edilebilir. Bu dönemde oynanılabilecek kum ve su, çocuğun dokunma hissinin gelişimini sağlar ve çocuğa büyük haz verir. Deneyim ve keşif olanakları sağlayan kum ve su sayesinde utangaç çocuk uyarılır, saldırgan çocuk sakinleşir.
Bu aylarda itmeli, çekmeli ses çıkaran oyuncaklar, üstüne ve içine oturulabilecek büyüklükte tahta veya plastik büyük hayvan türü oyuncaklar, boş tahta ve mukavva kutuları, küçük sandık, sepet ve tabureler ayrıca oyuncak süpürge, faraş ve bezler, öykü kasetleri, çocuk şiir ve resim kitapları tercih edilebilir.
Bu aylarında çocuk, bütünü parçalara ayırmaktan, kutuyu doldurup boşaltmaktan, kule ve köprü yapmaktan büyük zevk alır. Bu dönemde çocuğun ilgisini çeken oyuncaklar arasında mutfak eşyaları, farklı büyüklükteki plastik parçalar, saçları ve elbiseleri olan bebekler ve arabalar yer alır. Bu dönemin sonuna doğru çocuk, tahta parçasını arabaymış gibi hareket ettirebilir. Bazı hareketleriyle anne-babayı taklit edebilir. Bu dönemde minyatür marangoz oyuncakları (tahta çekiç ve çiviler), mutfak setleri gözde oyuncaklardır. Ayrıca bu dönemde yine tahta, bez veya plastik hayvanlar, evde ve sokakta kurulan salıncaklar, kova, kürek, çocuk şiir kasetleri ve kitapları tercih edilebilir.
Bu dönemde çocuk, hayal gücüne dayanan oyunlardan hoşlanır. Oyuncaklarıyla konuşur, onlara kızıp bağırabilir. Bedensel olarak gelişmiş olduğundan rahatlıkla takla atar, topa tekme atar, çok aktif olduğundan yeni oyunlar yaratır ve bu oyunları uygular. Evcilik, bakkalcılık, postacılık ve doktorculuk oyunlarında çeşitli kıyafetlere girip, canlandırmayı sever. Bu dönemde çocuğun oyun malzemeleri; sorun çözmeyi, yaratıcılığı ve duygularının arıtılmasını, yansıtılmasını destekleyici oyun hamuru, kil ve inşa blokları gibi "yapılandırılmamış" oyun araçlarından oluşabilir.
Bu dönemde çocuk, grup oyunlarına ilgi duyar. Yavaş yavaş çevresini tanımaya başlar, yaşıtlarıyla arkadaşlık kurar. Oynadıkları oyunların kurallarına saygılı olmayı öğrenir. Bu dönemde çocuğun oynaması için; kesme-yapıştırma, çizim yapma, resim boyama ve öykü, masal kitapları, şekil verebileceği, el becerisini geliştirmenin yanında hayallerini gerçekleştirebileceği oyun hamuru, kum, kil, su gibi malzemeler, 3 tekerlekli bisiklet, tekerlekli patenler, ip atlama, seksek, bilye, körebe, saklambaç, çember çevirme gibi oyunlar, oyun parkları ve doğa gezintileri önerilebilir."
ÇOCUK AİLE İLETİŞİMİ
YATMA ZAMANI
GEREKLİ OLANLAR: Oyuncak hayvan Oyuncağı içine alacak büyüklükte karton kutu Eski havlu, eski kumaş parçaları, pamuk Çocuğunuz uy...
-
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devlet yönetiminin millet egemenliği esasına dayandırılma...
-
KARADENİZ BÖLGESİ A. BÖLGENİN GENEL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bölge, ismini Karadeniz’den alır. Doğuda Gürc...
-
14. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Avrupa’nın Genel Durumu 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nı kaybeden Türkiye Selçuklularının merkezi otorites...