Sevgili çocuğum, seni uyurken seyretmek, nefes
alışını duymak için sessizce odana girdim. Gözlerin kapalı, huzur içindesin.
Sarı buklelerin melek yüzünü çerçeveliyor.
Bir
kaç dakika önce çalışma odamda çalışırken birdenbire içimin sıkıldığını fark
ettim. Dikkatimi işime veremedim ve bu yüzden sessizce seninle konuşmak üzere
odana geldim. Bu sabah, yavaş giyindiğin için sabırsızlanıp, sana söylendim.
Yemek fişini kaybettiğin için seni azarladım ve kahvaltı ederken gömleğine süt
döktüğün için sana sert sert baktım.
"Yine
mi?" dedim, içimi çekerek ve başımı kızgınlıkla iki yana salladım. Sense
bana bakıp, tatlı tatlı gülümsedin ve bana "Hoşça kal, anneciğim!"
dedin.
Öğleden
sonra, sen odanda oynayıp, yatağına dizdiğin oyuncaklarına bağıra çağıra şarkı
söylerken, ben telefon konuşmalarımı yapıyordum.
Sana
sessiz olmanı işaret ettim, sonra yine bir saat kadar telefonda konuştum. Daha
sonra bir asker gibi sana emir verdim, "Oyalanıp durma, çabuk ödevini
yap!" Bana "Peki, anneciğim." dedin ve hemen çalışmaya koyuldun.
Sonra da odandan hiçbir ses gelmedi.
Akşam
ben masamın başında çalışırken, korkarak yanıma geldin ve bana umutla,
"Anneciğim, bu gece kitap okuyacak mıyız?" diye sordun. Sana kesin
bir dille, "Bu gece olmaz." dedim, "Odan hâlâ karmakarışık! Sana
kaç kez anımsatacağım odanı toplamanı!" Başın önünde, odana gittin.
Çok
geçmeden geri geldin ve kapının yanından bana bakınca, "Şimdi ne
istiyorsun?" diye sordum aksi bir ses tonuyla. Hiçbir şey söylemedin.
Yanıma geldin, boynuma sarıldın ve beni öpüp, "İyi geceler, anneciğim.
Seni seviyorum!" dedin. Sonra da aceleyle odana gittin. Daha sonra,
duyduğum vicdan azabı nedeniyle, boş boş masama bakarak uzun bir süre oturdum.
Acaba neden böyle davrandım, diye düşündüm. Beni kızdıracak hiçbir şey
yapmamıştın. Sadece büyümeye ve öğrenmeye çalışan bir çocuk gibi davranmıştın.
Bugün
yetişkinlerin sorumluluklarla dolu dünyasında kendimi kaybettim ve sana
harcayacak enerjim kalmadı. Bugün sen benim öğretmenim oldun, beni öpmeyi, bana
iyi geceler dilemeyi unutmadın ve üstelik ruh halimin iyi olmadığını fark edip,
parmaklarının ucunda gezindin.
Şimdi
seni uyurken seyrediyorum ve bugünü yeni baştan yaşamak istiyorum. Yarın, ben
de sana, bugün senin bana gösterdiğin anlayışı göstereceğim, böylelikle belki
gerçek bir anne olabilirim -uyandığında sana sıcacık gülümseyip, okuldan
geldiğinde sana moral vereceğim ve yatmadan sana kitap okuyacağım. Sen gülünce
gülüp, sen ağlayınca ağlayacağım.
Kendime
daha büyümediğini, bir çocuk olduğunu ve senin annen olmaktan mutluluk
duyduğumu anımsatacağım. Bugün senin anlayışlı davranışın bana çok dokundu ve
bu yüzden gecenin bu saatinde sana teşekkür etmeye geldim, çocuğum, öğretmenim
ve arkadaşım olduğun ve bana gösterdiğin sevgi için...