Kıskançlık duygusu, sevilen bir canlı ya da nesnenin
paylaşılmasını engelleme ve kısıtlamadır. Kıskançlık, hemen hemen her yaş
grubunda hissedilebilir. Fakat bu durum çocuk yaşlarda daha da yoğun yaşanır.
İnsanı oldukça mutsuz eden bu duygu, çocuklarda önüne geçilemez bir duygu
karmaşası yaratabilir.
İkinci kardeşin dünyaya gelmesiyle çocuk, sahip olduğu
her şeyi kaybedeceği ve artık sevilmeyeceği hissine kapılabilir. Kardeş
kıskançlığı, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke,
nefret ve intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık
hissetme isteği gibi karışık duyguların bir bileşiminden oluşmaktadır.
Eyvah bir kardeşim olacak!
Çocuklarda kardeş kıskançlığı, annenin ikinci çocuğa hamile olması ile birlikte başlar. Ortalama 3 ile 8 yaş arasında daha yoğun yaşanır. Çünkü bu dönemde, çocuklar mantık kavramıyla değil, daha çok duygu yönlendirmeleriyle yaşamı analiz ederler. Ufak bir çocuk için yeni bir kardeş, çocuğun artık anne ve babası tarafından daha az sevileceğine, bütün ilginin yok olacağına, oyuncaklarının bir başkası tarafından alınacağına işarettir. Çocukların kardeş kıskançlığını yoğun şekilde yaşaması çocukta davranış bozukluklarına, iştah kaybına ve psikolojik birçok rahatsızlığa yol açabilir. Bu durum zamanla bir psikiyatri yardımı gerektirebilir.
Çocuklarda kardeş kıskançlığı, annenin ikinci çocuğa hamile olması ile birlikte başlar. Ortalama 3 ile 8 yaş arasında daha yoğun yaşanır. Çünkü bu dönemde, çocuklar mantık kavramıyla değil, daha çok duygu yönlendirmeleriyle yaşamı analiz ederler. Ufak bir çocuk için yeni bir kardeş, çocuğun artık anne ve babası tarafından daha az sevileceğine, bütün ilginin yok olacağına, oyuncaklarının bir başkası tarafından alınacağına işarettir. Çocukların kardeş kıskançlığını yoğun şekilde yaşaması çocukta davranış bozukluklarına, iştah kaybına ve psikolojik birçok rahatsızlığa yol açabilir. Bu durum zamanla bir psikiyatri yardımı gerektirebilir.
Kardeş kıskançlığının belirtileri
Bazı çocuklar kardeşlerini kıskandığını açıkça belli ederler. Bebeği sevmediğini, onu istemediğini ve evden gitmesini istediğini söylerler. Bazen bebeğe zarar vermeye veya anne bebekle ilgilendiğinde aşırı tepkiler göstererek buna engel olmaya çalışabilirler. Bazı çocuklarsa, kardeşe aşırı ilgi ve sevgi gösterip, anne ve babasının kaybettiği ilgisini geri kazanmaya çalışır. Hatta bebeğin ebeveyni gibi davranarak, anne-babayı bebeğe dikkat etmesi konusunda uyarabilirler. Kardeşe aşırı ilgi gösteren çocuklar yaşadıkları doğal kıskançlığı bastırmaktadırlar. Bazı çocuklar da ebeveynlerinin olumsuz tepkisini çekmekten korktukları için kardeşlerine aşırı ilgili davranabilirler.
Bazı çocuklar kardeşlerini kıskandığını açıkça belli ederler. Bebeği sevmediğini, onu istemediğini ve evden gitmesini istediğini söylerler. Bazen bebeğe zarar vermeye veya anne bebekle ilgilendiğinde aşırı tepkiler göstererek buna engel olmaya çalışabilirler. Bazı çocuklarsa, kardeşe aşırı ilgi ve sevgi gösterip, anne ve babasının kaybettiği ilgisini geri kazanmaya çalışır. Hatta bebeğin ebeveyni gibi davranarak, anne-babayı bebeğe dikkat etmesi konusunda uyarabilirler. Kardeşe aşırı ilgi gösteren çocuklar yaşadıkları doğal kıskançlığı bastırmaktadırlar. Bazı çocuklar da ebeveynlerinin olumsuz tepkisini çekmekten korktukları için kardeşlerine aşırı ilgili davranabilirler.
Kardeşini kıskanan çocuklar üzüntü, öfke, intikam alma
ile sevgi, koruma duyguları arasında çatışma yaşarlar. En sık görülen sorunlar,
daha önce kazanılmış davranışlarda gerileme, alt ıslatma, parmak emme gibi
durumlardır. Bebeksi davranışlarının altında, anne ve babanın kaybettiği
ilgisini, rakibinin yöntemiyle geri kazanma çabası yatmaktadır.
Huzursuz, öfkeli ve saldırgan davranışlar, evden
ayrılma ve okula gitmek istememe sorunları bu dönemde sıklıkla yaşanır. Çocuk
yaşadığı durumla başa çıkmakta zorluk çektiğinde stres belirtileri artar ve bu
duyguyu baş ağrısı, mide bulantısı gibi belirtiler aracılığıyla bedeniyle ifade
edebilir. Anne ile bebeği yalnız bırakmak istemediğinden okula gitmek veya
evden başka bir yere ayrılmak istemez. Stresli bir dönem olduğu için kavgacı
davranışlar sergileyebilir. Örneğin oyuncaklarına şiddet uygulayabilir. Bazı
çocuklarda daha yoğun yaşandığı için kardeşine saldırgan davranışlarda
bulunabilir.
Anne ve babalar nasıl davranmalı?
Ebeveynlerin bilmeleri gereken en önemli şey, kardeş kıskançlığının evrensel ve doğal bir duygu olduğudur. Çocuğu bu duygusundan ötürü suçlamak, yargılamak, cezalandırmak son derece yanlıştır. Çocuğun kardeşini, büyük ve değişmez bir mutluluk içinde kabul etmesini beklemek doğru değildir.
Ebeveynlerin bilmeleri gereken en önemli şey, kardeş kıskançlığının evrensel ve doğal bir duygu olduğudur. Çocuğu bu duygusundan ötürü suçlamak, yargılamak, cezalandırmak son derece yanlıştır. Çocuğun kardeşini, büyük ve değişmez bir mutluluk içinde kabul etmesini beklemek doğru değildir.
·
Öncelikle aile doğumdan önce kardeşi
olacağını çocukla paylaşmalı ve yeni düzen için bazı değişikliklerde
bulunmalıdır.
·
Gelecek olan kardeşle beraber evdeki
düzen farklılaşsa da, ebeveynlerinin ona karşı olan duygularının hiçbir zaman
değişmeyeceği anlatılmalıdır.
·
Bebek için seçilen isimde ve eşyalarda
çocuğun fikri alınarak aile bütünlüğü vurgulanmalıdır.
·
Çocuğun alışık olduğu ev düzeni mümkün
olduğunca korunmalıdır.
·
Anne hamilelik, doğum ve sonrada bebeğin
bakımıyla daha fazla meşgul olacağından ailede başka bir kişi mesela baba,
doğumdan önce çocuğun yaşamsal rutinlerini üstlenmelidir. (Parka gitme, yemek
saati gibi)
·
Çocuk bebeğe zarar veriyorsa, aşırı
tepki göstermeden, çocuğa net ama sert olmayan bir uyarıda bulunulmalıdır.
Yeterince net sınır koyamayan veya büyük çocuğuna karşı suçluluk hisseden
ebeveynler, bebeğin zarar görmesine sebebiyet verebilirler. Çocuğa bebeğin daha
çok küçük olduğu ve henüz kendi gereksinimlerini karşılayamadığı
anlatılmalıdır.
·
Kardeşi doğduktan sonra çocuğa “artık
sen ablasın, abisin” gibi cümleler kurulmamalı onunda bir çocuk olduğu
unutulmamalıdır.
·
Kardeşler arasında kıskançlık
hissedildiğinde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak
ortamlar yaratılması ve fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeşlerin arasına
anne ve babanın girmemesi daha uygun olacaktır.
·
Anne ve baba yeni kardeşe övgü dolu
cümleler kurmamalı ayrıca çocuklar arasında ayrımcı cümleler kullanmamalıdır.
Örneğin "O daha zeki, sen geç anlıyorsun, senin derslerin kötü, sen zaten
hep böylesin" gibi cümleler çocukları bir birinden uzaklaştırır ve kardeş
kıskançlığı hayatları boyunca devam edebilir.
·
Çocuğun durumu düşünüldüğünden daha
kötüyse, mutlaka bir çocuk psikoloğu ile görüşülmelidir. Unutmayın ki, çocuklar
ne kadar birbirlerine kızsalar da, onlar kardeştir ve aslında birbirlerini çok
severler.
Nöroloji Uzm. Dr. Mehmet YAVUZ
Kaynak: Banvit Çocuğum ve Ben dergisi
Mayıs 2011