1. Madenler
Madenler,
yer kabuğunun farklı derinliklerinden çıkarılan ve ekonomik değer taşıyan
mineraller ile elementlerdir. Doğada saf halde maden bulmak çok zordur.
Madenler, yer altından filiz adı verilen taş ve toprakla karışık olarak
çıkarılır. Filizler saf metal haline getirildikten sonra kullanıma sunulur.
Maden filizleri, yer altında damarlar ya da yataklar halinde bulunur. Bu damar
ve yatakların işletmeye açılabilmesi için belli koşullar gereklidir. Öncelikle
maden cevheri içindeki metal oranının yüksek olması aranır. Bu metal oranına
tenör adı verilir. Madenlerin yedeğinin (rezervinin) az olmaması da önemlidir.
Ayrıca madenin çıkarılacağı bölgenin ulaşımının kolay olması gereklidir. Bu
koşulların sağlanamaması durumunda madenin işletilmesi ekonomik olmayacaktır.
Bu yüzden, Türkiye’de bazı madenler işletmeye açılmamaktadır.
Türkiye,
maden çeşitliliği açısından Dünya’da ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun
başlıca nedeni, Türkiye’nin dağ oluşumu ve volkanizma hareketlerine yaygın
olarak uğramasıdır. Demir, krom, çinko, bakır, kurşun gibi madenlerin oluşumu
bu tür yer hareketleriyle ilgilidir.
Ülkemizde
çıkarılan madenlerin bir kısmı, kendi sanayi kollarımızda kullanılmakla
birlikte, önemli bir kısmı ham ya da yarı işlenmiş olarak dışarıya
satılmaktadır. Madenlerin dışarıya ham olarak satılması, o ülkenin tam
sanayileşmediğini gösterir. Genelde gelişmiş ülkeler, dışarıdan ham madde ve
işlenmemiş maden alırlar. Gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkeler de, madenlerini
ham olarak dışarıya satarlar.
Madenlerin
yer altından çıkarılması ve işlenmesi aşamalarını kapsayan sanayi dalına maden
sanayi denilmektedir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yılında kurulan
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (M.T.A.) ile özel sektör tarafından
yürütülmektedir. Türkiye’de bulunan ve işletilen başlıca madenler şunlardır:
a. Demir
İnsanların
tanıdığı ve kullandığı en eski madenlerdendir. Demir ağır sanayinin ana
maddesidir. Sanayi kuruluşlarını çalıştıran makinelerin yapılmasında, çelik
elde edilmesinde demirden faydalanılır. Çok geniş bir kullanım alanı vardır. Bu
durum demire büyük bir önem kazandırmıştır. Türkiye’deki demir üretimi
ihtiyacımızı karşılamaz. Bu nedenle bazı yıllarda demir ithalatı yapılır.
Türkiye’deki
en zengin demir yatakları Divriği (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya),
Edremit (Balıkesir), Dikili ve Torbalı (İzmir), Simav (Kütahya), Feke ve
Saimbeyli (Adana), Mersin ve Payas (Hatay)’da bulunmaktadır.
Türkiye’de
Ereğli, Karabük ve İskenderun’da demir – çelik fabrikaları bulunmaktadır.
b. Bakır
Bakır,
kolay işlenebilen ve iletkenliği yüksek olan bir madendir. Elektrik ve
elektronik sanayilerinde yaygın olarak kullanılır. Türkiye, bakır üretiminde,
Dünya’nın önde gelen ülkelerindendir.
Bakır
yatakları çoğu kez kurşun ve çinko yatakları ile karışık halde bulunur.
Türkiye’de işletilen en önemli bakır yatakları Murgul (Artvin) ve Küre
(Kastamonu)’dedir. Bunların dışında Madenköy (Rize), Köprübaşı, Lahanos,
Asarcık Giresun), Kutlular ve Alacadağ (Trabzon), Koyulhisar (Sivas) ile
Madenköy (Siirt) yatakları bulunmaktadır. Maden (Elazığ)’deki bakır yatakları,
çok eskiden beri işletildiği için, ekonomik değerini kaybederek kapatılmıştır.
c. Boksit
Alüminyumun
ham maddesi olan boksit, çok hafif olduğundan uçak sanayinde, otomobil, ev
eşyası ve elektrik malzemesi yapımında kullanılır. Başlıca boksit yatakları
Seydişehir (Konya), İslahiye (Gazi Antep), Akseki (Antalya) ve Milas
(Muğla)’tadır. Bu yörelerde çıkarılan boksit Seydişehir Alüminyum Fabrikası’nda
işlenmektedir.
d. Krom
Krom,
paslanmayan ve çok sert bir maden olduğundan; madeni eşya yapımında, çeliğin
sertleştirilmesinde ve çelik eşyaların kaplamasında kullanılır. Türkiye’de en
çok üretilen madenlerden biridir. Ancak ülkemizde ferro krom tesislerinin
yetersizliği nedeniyle, üretilen kromun önemli bir kısmı ham olarak ihraç
edilmektedir.
Türkiye’nin
birçok yöresinde krom yatakları bulunmaktadır. Guleman, Fethiye, Köyceğiz,
Denizli, Bursa, Eskişehir, Kop dağı (Doğu Karadeniz), İskenderun, İslahiye,
Kahraman Maraş, Mersin, Adana ve Kayseri’de krom yatakları bulunmaktadır.
e. Bor Mineralleri
Türkiye,
bor rezervi bakımından Dünya’nın en zengin yataklarına sahiptir. Bu nedenle
çıkarılan bor madenlerinin çoğu ihraç edilmektedir. Bor minerallerinden elde
edilen boraks ve asitborik nükleer alanda, jet ve roket yakıtında katkı maddesi
olarak, sabun, deterjan, lehim, fotoğrafçılık, tekstil boyaları, cam, kağıt
sanayi, v.b. alanlarda kullanılmaktadır. Bor mineralleri Kütahya, Eskişehir ve
Balıkesir’de çıkarılmakta, Bandırma ve Kırka’daki tesislerde işlenmektedir.
f. Kükürt
Gübre,
kimya, lastik ve boya sanayiinde kullanılır. Bağcılıkta da önemli bir yeri
vardır. Asmaların yapraklarında üreyen bakteriler kükürt ile yok edilir.
Türkiye’deki en önemli kükürt yatağı Keçiborlu (Isparta)’dadır. Ancak son
yıllarda, ekonomik olmadığı gerekçesiyle buradaki üretim durdurulmuştur.
Karacasu (Aydın), Diyadin (Ağrı), Burdur, Sarayköy, Van, Hakkari, Nevşehir ve
Balıkesir’de de kükürt yatakları bulunmaktadır. Türkiye, dış ülkelerden kükürt
ithal etmektedir.
g. Zımpara Taşı
Zımpara
kağıdı, özel çimento, çeşitli kesici ve törpüleyici aletlerin yapımında
kullanılır. Tire (İzmir), Akçaalan (Manisa), Söke, Karacasu (Aydın), Yatağan,
Milas (Muğla) ve Tavas, Buldan (Denizli)’da zımpara taşı yatakları vardır.
h. Barit
Boya,
deri, kimya, şeker, cam, kauçuk sanayilerinde ve ilaç yapımında kullanılır.
Türkiye, barit rezervlerinin zenginliği bakımından Dünya’da ilk sıralardadır.
Üretim Alanya ve Gazi Paşa (Antalya), Köprübaşı ve Dereli (Giresun) ile
Beyşehir (Konya)’deki yataklardan sağlanmaktadır.
i. Tuz
Günlük
ihtiyaçların yanısıra, dericilik, zeytincilik, konservecilik ile kimya ve
tekstil sanayilerinde tuzdan faydalanılır. Türkiye’nin tuz ihtiyacı,
denizlerden, göllerden ve kaya tuzlarından karşılanmaktadır. Türkiye’deki deniz
tuzlalarının en önemlisi İzmir’deki Çamaltı Tuzlası’dır. Türkiye’deki yıllık
tuz üretiminin % 25’ten fazlası buradan sağlanmaktadır. Ülkemizdeki en büyük
göl tuzlası Tuz gölünde bulunmaktadır. Türkiye, kaya tuzu yatakları bakımından
da zengindir. Kaya tuzu yataklarının başlıcaları, Çankırı, Kars, Iğdır,
Nevşehir, Yozgat ve Erzurum illerindedir.
j. Diğer Madenler
Türkiye’de
yukarıda açıklanan madenler dışında, manganez, antimon, cıva, volfram, asbest,
nikel, flüorit, fosfat, manyezit, kurşun ve çinko gibi bir çok maden
çıkarılmaktadır.
Kurşun
ve çinko yatakları, Akdağmadeni (Yozgat), Çamardı (Niğde), Koyulhisar (Sivas),
Yenice (Çanakkale) ve Köprübaşı (Trabzon)’nda bulunur. Kurşun ve çinko
yatakları genelde bakır yatakları ile birlikte bulunur.
Antimon,
gümüş parlaklığında bir madendir. Niğde, Tokat ve Ödemiş’te antimon yatakları
bulunur.
Cıva,
tek sıvı madendir. Eczacılıkta ve elektrik araçlarının yapımında kullanılır.
Konya, Uşak, İzmir, Balıkesir ve Niğde civarında çıkarılır.
Volfram
(Tungsten), çok sert olması nedeniyle özel sanayi çeliği olarak kullanılır.
Elektrik ve elektronik sanayilerinde kullanılan çok önemli bir madendir. Uludağ
en önemli rezervlerin bulunduğu alandır. Son yıllarda buradaki üretim
durmuştur.
Asbest,
lif halindedir. Yüksek sıcaklığa dayanıklıdır. Isıya dayanıklı araç ve gereç
yapımında kullanılır. Erzincan ve Hatay’da zengin asbest yatakları bulunur.
Manganez,
çeliğe sertlik kazandırmak ve direncini artırmak için kullanılır. Uşak, Afyon,
Muğla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yatakları
bulunur.
Türkiye’de,
yukarıda anlatılan madenlerin dışında, metalik olmayan maden yatakları da
vardır. Bunların başlıcaları; mermer, kil, kireç taşı, lüle taşı, kaolin ve
oltu taşıdır.
2. Enerji Kaynakları
İnsanlar,
ihtiyaçları olan maddeleri üretebilmek ve ulaştırmayı sağlayabilmek için
sürekli enerji kullanırlar. Bu enerjinin bir kısmı süreklidir. Güneş, su ve rüzgar
enerjileri bunlardandır. Ancak, insanların kullandığı enerjilerin çoğu
tükenebilir özelliktedir. Kömür, petrol ve doğal gazdan elde edilen enerji
bunlardandır.
Ülkemizde
bulunan ve kullanılan başlıca enerji kaynakları ile özellikleri şunlardır:
a. Taş Kömürü
Birinci
jeolojik devirde oluşmuş organik tortul kayaçlardandır. Türkiye’nin yeryüzü
şekilleri, genelde üçüncü jeolojik devirde oluştuğundan, taş kömürü yatakları
azdır. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır.
Türkiye’de çıkarılan taş kömürü ihtiyacı karşılamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Taş
kömürü, demir çelik sanayiinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük
ve Ereğli demir çelik fabrikaları bu yörelere kurulmuştur.
b. Linyit
Türkiye’de
en çok bulunan enerji kaynaklarındandır. Türkiye’nin hemen her tarafında linyit
yatakları bulunmaktadır. En önemli linyit yatakları, Beypazarı (Ankara),
Tunçbilek (Kütahya), Soma (Manisa), Elbistan (Kahraman Maraş), Menteşler
(Bolu), Çeltek (Amasya)’tedir.
Ülkemizde
bir çok yerde, linyitten elektrik enerjisi temin eden termik santraller
kurulmuştur.
Bunların
başlıcaları Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Çayırhan, Afşin-Elbistan, Yatağan ve
Orhaneli termik santralleridir.
c. Petrol
Çağımızın
en önemli enerji kaynağıdır. Türkiye’deki petrol yatakları azdır. Ülkemizdeki
petrol üretimi ihtiyacın 1/7’sini ancak karşılar. Bu nedenle dışarıdan petrol
ithal edilir. Petrol yataklarımızın % 98’i Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
bulunur. Raman, Garzan, Kurtalan, Adıyaman ve Mardin çevresinde petrol çıkarılmaktadır.
Ülkemizde çıkarılan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kırıkkale), Aliağa
(İzmir), Ataş (Mersin), İpraş (İzmit) ve Batman rafinerilerinde işlenmektedir.
d. Doğal Gaz
Türkiye
doğal gaz yatakları bakımından fazla zengin değildir. Şu anda yalnızca
Trakya’da Hamitabat ve Güneydoğu Anadolu’da Çamurlu (Mardin) sahasında üretim
yapılmaktadır. Hamitabat’tan çıkarılan doğal gazdan aynı yerde elektrik
enerjisi üretilmektedir. En çok doğal gaz ithal ettiğimiz ülke Rusya
Federasyonu’dur.
e. Su Gücü (Hidroelektrik Enerjisi)
Barajlardaki
suyun, elektrik üreten santralleri çalıştırması ile oluşan enerjiye
hidroelektrik enerjisi denir. Türkiye yer şekillerinin oluşumu bakımından genç
bir ülkedir. Bu nedenle, akarsularımızda yatak eğimi fazla, akış hızı
yüksektir. Bu da hidroelektrik enerjisi açısından son derece elverişli bir
durumdur. Atatürk, Karakaya, Keban, Hirfanlı, Sarıyar, Seyhan, Aslantaş, Berke,
Kemer, Demirköprü, Altınkaya, Gökçekaya, Oymapınar, Hasan Polatkan yapımı
tamamlanmış büyük barajlardandır.
Türkiye’de
dışarıya akıntısı olan bazı göller doğal baraj özelliğindedir. Bunlardan
elektrik üretilir. Hazar, Çıldır, Tortum ve Kovada gölleri bunların
başlıcalarıdır.
f. Rüzgar Gücü
Türkiye’de
eskiden yel değirmenlerinde ve yelkenli gemilerde rüzgar gücünden
faydalanılmıştır. Fakat petrol ve su gücünün devreye girmesiyle kullanım alanı
çok azalmıştır.
g. Jeotermal Kaynaklar
Jeotermal
enerji, yer altındaki sıcak su ya da su buharından elde edilir. Ege
Bölgesi’ndeki Germencik (Aydın), Balçova (İzmir), Sandıklı (Afyon) ve Sarayköy
(Denizli)’de elektrik enerjisi üreten jeotermal kaynak bulunmaktadır.
h. Radyoaktif Mineraller
Radyoaktif
mineraller nükleer enerji üretiminde kullanılır. Uranyum ve toryum gibi
radyoaktif maddelerin parçalanmasıyla enerji elde edilir. Türkiye’de Aydın,
Uşak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskişehir çevresinde
toryum yatakları tespit edilmiştir.
i. Güneş Enerjisi
Türkiye
ve özellikle güney bölgelerimiz güneş enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma
sahiptir. Bu enerjiden en çok su ısıtmada faydalanılır. Ayrıca sera
ısıtmasında, su pompası çalıştırılmasında, bazı elektronik aletlerin
çalıştırılmasında, vs. güneş enerjisi kullanılmaktadır.